Afrin’de terör örgütü PKK’ya karşı Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) desteklediği Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) koalisyonu tarafından gerçekleştirilen Zeytin Dalı Operasyonu, Afrin kent merkezinin kontrol altına alınması ile örgütün ağırlık merkezini yok etmeyi başardı.

Harekatın geneli itibari ile en başından bu yana çeşitli eleştiriler yapılsa da Zeytin Dalı Harekâtı ile geçen yıl gerçekleştirilen Fırat Kalkanı Harekâtı kıyaslandığında, coğrafi şartlar bakımından, Afrin’deki sürecin çok daha hızlı geliştiğini söylemek mümkün.

Fırat Kalkanı Tecrübesi ve Hızlı İlerleyiş

TSK ve ÖSO güçleri, terör örgütü PKK’nın beş yıl boyunca çeşitli savunma tahkimatları ile hazırlık yaptığı Afrin’de icra edilen harekâtneticesinde, elli yedi günde 1.541 km² alana yayıldı. Fırat Kalkanı Harekatı’nda ise harekatın altmışıncı gününde bu alan, henüz 1.200 km² kadardı.

Örgütün beş seneden beri Esed rejiminden aldığı desteğe, 2014 yılından itibaren ABD’nin büyük boyutlardaki askerî ve lojistik desteği ve son iki yıldır da Rusya’nın desteği eklendi. Bunların yanında Zeytin Dalı Harekâtı’nın uygulamaya konulması ile birlikte başlatılan PYD/PKK yanlısı uluslararası medya kampanyası ile harekâtın olumlu ilerleyişine rağmen tam tersi bir algı oluşturulması hedeflendi.

Fırat Kalkanı Harekatı’nın gerçekleştiği alan ile kıyaslandığında Afrin’deki operasyonlar gerek fizikî şartlar gerekse mevsim şartları bakımından daha büyük zorluklar içermekteydi. Ancak buna rağmen hedefe daha hızlı ulaşılması meselesinin temel birkaç açıdan ele alınması gerekmektedir.

En temelde TSK’nın terör örgütüne olan aşinalığı ve örgütün psikolojik-fiziki yeterliliğine dair sahip olduğu taktik ve stratejik istihbaratı, harekât planına yansıtması yatmaktadır. Diğer önemli bir nokta ise vekalet savaşları alanlarına dair çalışmaların, bölgemizin doğası gereği TSK kurmay planlarında gitgide daha önemli bir yer tutmaya başlamış olmasıdır. Kurmay planlarda yer tutmaya başlayan projeksiyonun, Fırat Kalkanı Harekâtı sırasında karşımıza oldukça geri kalmış bir milis örgütlenme olarak çıkan ÖSO’nun değişimine olumlu yönde etki etmiş ve ÖSO’daki bu değişimZeytin Dalı Harekâtı içinde fiilen mütalaa edilmiştir.

Örgüt Afrin sathındaki tahkimatları veya bunların fiziki kapasitelerine rağmen TSK gibi güçlü bir düzenli orduya eşlik eden yerel unsurlar karşısında direnç gösterememiştir. Bu daaslında örgütün tüm savunmasını, aldığı uluslararası desteğe ve psikolojik barajlar üzerine kurduğunu göstermiştir.

Şehir Savaşı Riski Nasıl Bertaraf Edildi?

Afrin’de ilk etapta Cinderes ve Racu belde merkezlerinde ve sonrasında da Afrin ilçe merkezinde beklenen meskûn mahal savaşlarının yaşanmaması da yukarıdaki panorama içinde ele alınabilir.

TSK destekli ÖSO güçleri, Afrin operasyonuna Türkiye sınırındaki altı noktadan başlayarak örgütün savaşçı gücünü belirli alanlarda toplamasını engelleyerek örgütün meskûn mahaller için harcayacağı gücü kırsal alanda yaymaya mecbur bıraktı.Örgüt, Afrin’in kuzeyinde Bülbül beldesinin güney hattı ile Racu beldesinde şiddetli bir direniş gösterdi. Bu eksende gösterilen direniş ise örgütünAfrin’deki asıl hedefin Türkiye’de Amanoslara çıkış olduğuna da işaret ediyordu.

Türkiye sınırına bakan Racu ve Bülbül beldelerinin kırsallarında küçük ve mobilize birimlerle direnç gösteren örgüt, yerel unsurlarla desteklenen kurmay bakımdan kat kat üstün TSK karşısında örgütsel motivasyonu korumak için kalan gücü ile meskûn mahallere çekildi. Ne var ki TSK ve ÖSO’nun Afrin’de örgütün elindeki belde merkezlerini üç yönden hilal kuşatma ile keşfe tabi tutarak lojistik destekleri kesmesi, örgütün Racu ve Cinderes’te direnmeden çekilmesini sağladı.

Tüm gücünü Afrin kent merkezinde toplayan ve büyük bir meskûn mahal savaşına hazırlanan terör örgütü, ilçe merkezinde de üç yönden kuşatmaya alındı. Aynı süreçte kırsal alanda çok noktada savunma yapmak zorunda kalan örgüt, TSK’nın teknolojik üstünlüğü ile henüz muharip hale gelmeden etkisiz hale getirilen militanları nedeniyle zayıf düştü.

Bu sürecin sonunda, TSK ve ÖSO’nun ilçe merkezine doğudan 300 metre ve batıdan 400 m kadar yaklaşması, TSK’nın İHA, SİHA ve hava üstünlüğü ile dik yollu silahlardaki atış ve menzil üstünlüğü Afrin kent merkezindeki meskûn mahal savaşını örgüt açısından imkânsız hale getirdi.

Asker ve sivil kayıplarının yüksek olma ihtimalinin olduğu, operasyonların süresinin uzamasına ve maliyetin artmasına yol açacak meskûn mahal savaşına izledikleri strateji ile engel olan TSK ve ÖSO birlikleri, Afrin şehir merkezinin de ele geçirilmesinden sonra hızlı bir şekilde kontrol altına alınan alanların PKK tarafından tuzaklanmış el yapımı patlayıcıların temizlenmesi faaliyetine girişti. Gerilla tipi saldırı ve savunmalarda sıkça kullanılan el yapımı patlayıcıların temizlenmesinin ardından güvenliğin sağlanması ve göç etmek zorunda kalan halkın aynen Fırat Kalkanı Harekâtı sonrasında olduğu gibi evlerine dönmesi planlanıyor.