Arap Baharı sürecinin en zorlu ve sancılı geçtiği yerlerden biri olan Yemen, derin bir insani ve siyasi krizle karşı karşıya. 2011 yılında özgürlük ve adalet talebiyle başlayan gösteriler Yemen halkı için kâbusa dönüşmüş durumda. Jeostratejik öneminden dolayı çeşitli küresel, bölgesel ve yerel aktörlerin hesaplaşma alanı haline gelen Yemen’de 2011 yılından itibaren devam eden barış görüşmeleri ve yetki devri gibi süreçlerin sekteye uğramasıyla ülke büyük bir kaosa sürüklendi. 2014 yılında Husiler önderliğinde bir grup, askerî darbe ile iktidarı ele geçirdi. Ardından 2015 yılında Suudi Arabistan öncülüğündeki “Arap Koalisyonu”nun askerî müdahalesiyle ülkedeki şiddet artarak devam etti. 

33 yıl boyunca kesintisiz bir şekilde ülkeyi yöneten Ali Abdullah Salih Aralık 2017’de Husiler tarafından trajik bir şekilde öldürüldü. Salih’in ülkede bıraktığı miras, Yemen’in içinde bulunduğu krizden kolay bir şekilde çıkamayacağına işaret ediyordu. Aktörler ve ittifakların hızla değiştiği Yemen’de, başkent Sana dâhil ülkenin kuzey bölgelerinde hâlihazırda Husiler hâkim. Diğer yandan Arap Koalisyonu’nun desteklediği çeşitli kabile ve aşiretleri içine alan Güney Hareketi ise Yemen’in güneyinde, Aden merkezli olarak ülkenin doğu bölgelerini kontrol ediyor. 


Yemen’de Mevcut Hâkimiyet Alanları, Kaynak: Chatham House 

Üç yılı aşkın bir süre devam eden askerî operasyonların ardından Suudi Arabistan önderliğinde bir araya gelen koalisyon ülkeleri ve yerel silahlı gruplar ile hükümet güçleri, ülkenin en stratejik mevkilerinden biri olan Hudeyde Limanı’nı ele geçirmek için harekete geçti.

Hudeyde Limanı Kızıldeniz’in anahtarı ve Yemen’in en büyük limanı; aynı zamanda büyük gemilerin yanaşabildiği bir yer. Yemen’in kuzeybatısında bulunan Hudeyde, mevcut iç savaşın en kritik ve stratejik noktalarından biri. Zira Yemen’e ithal edilen mallar ve yakıtın %70’i bu liman üzerinden ülkeye giriş yapıyor. 

Husi karşıtı koalisyon da İran’ın Husilere yönelik lojistik destek ve silah yardımlarının bu liman üzerinden sağladığını iddia ediyor. Bunlar arasında Kızıldeniz’e ve Suudi Arabistan topraklarına fırlatılan uzun menzilli ve balistik füzeler de var. Bu sebeple de Arap Koalisyonu Yemen’deki savaşı kazanmak ve Husileri İran desteğinden yoksun bırakmak için mutlak bir şekilde Hudeyde Limanı’nı ele geçirmek için mücadele ediyor. 

24 Mayıs 2018 tarihi itibarıyla ülkede Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri önderliğindeki Arap Koalisyonu, Cumhurbaşkanı Hadi’ye bağlı Cumhuriyet Muhafızları, eski cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih ve oğlu Tarık Salih’e sadık Ulusal Direniş Güçleri, güneydeki Selefiler ve Tilhama Direniş Güçlerinin güneyden kuzeye doğru 30 km ilerledikleri görülüyor. Bölgeye yönelik sürdürülen operasyonun ikinci safhasını “Altın Zafer” ismiyle başlatan Arap Koalisyonu ve müttefikleri, limanın ele geçirilmesi için saldırılarını arttırmış bulunuyor. 

Hudeyde Limanı Mücadelesinde Mevcut Durum , Kaynak: Criticalthreates.org

Diğer yandan Mart 2015’ten bu yana Hudeyde’yi elinde tutan Husiler açısından da savaşın devamı için Hudeyde kenti ve limanı hayati önem taşıyor. Husiler dışarıdan aldıkları insani yardım ve silahlar dışında bu limandan aylık 14 milyon dolar gelir elde ediyor. Ayrıca ülkenin kuzey ve orta bölgelerinde yaşayan halka gıda ve yakıt gibi malzemeler de büyük ölçüde Hudeyde Limanı üzerinden sağlanıyor. Husiler için Hudeyde’yi kaybetmek, ülkenin kuzey bölgelerinin kontrolünü büyük ölçüde kaybetmek manasına da geliyor. Dolayısıyla buranın kaybı savaşın akıbetine etki edecek. Bu sebeple de Husilerin kendileri için son derece kritik olan Hudeyde’de güçlerinin son noktasına kadar direneceklerini tahmin etmek zor değil. 

Yemen’e ulaştırılan gıda ve temel tıbbi malzemeler de büyük ölçüde bu limandan ülkeye giriyor. Dolayısıyla Arap Koalisyonu’nun başlattığı operasyonun ülkedeki gıda krizini daha da derinleştireceği yönündeki endişeler uluslararası sivil toplumun gündemi meşgul ediyor. Bu endişeyi dile getiren Birleşmiş Milletler (BM) de taraflar arasında siyasi bir anlaşma sağlanması gerektiğini savunuyor. Husileri ve Arap Koalisyonu’nu anlaşma için siyasi müzakereye zorlamaya çalışan BM Yemen temsilcisi Martin Griffiths, Husilerle yaptığı görüşmelerde limanın BM’ye devredilmesini teklif etti. Husilerin lideri Abdulmelik el-Husi de yaptığı açıklamada Hudeyde Limanı’nı BM’ye teslim etmeye hazır olduklarını söyledi, ancak konuyla ilgili henüz bir ilerleme sağlanabilmiş değil.

Yemen yedi yıldır ciddi bir siyasi ve insani krizle karşı karşıya. Çeşitli aktörlerin dâhil olduğu ülkedeki krizde çözüme dair halen kayda değer bir gelişme yok. Halkın büyük ölçüde yorulduğu bu iç kargaşada acil olarak yeni bir diyalog ve geçiş sürecine ihtiyaç duyulduğu ise muhakkak.