Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı, iç savaş, kuşatma ve açlık ile yüz yüze kalan Yemen’i ve Yemen insani yardım çalışmalarını gündemine alarak istişare toplantısı yaptı. İstişarenin takdim bölümünde, Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık, İNSAMER Ortadoğu Uzmanımız Riyad Domazeti ve Deniz Feneri Derneği Genel Sekreteri Coşkun Yıldız Yemen'e dair genel bir bilgilendirme yaptılar. 

Domazeti konuşmasında, Yemen’in tarihî bağlamda stratejik önemine ve bölgenin muhtelif imparatorluklar tarafından hâkimiyet altına alınmak istendiğine yer verdi. Bu minvalde Yemen'in Çin’deki ipeğin ve Hindistan’daki baharatların Avrupa pazarlarına ulaşım güzergâhı üzerinde bulunduğuna da dikkat çekti. İslam dünyası için kutsal kabul edilen Mekke ve Medine'nin güney savunma hattının Yemen’den başladığından da bahseden Ortadoğu Araştırmacımız, Osmanlı döneminde bahse konu şehirlerin muhafaza edilmesi ve korunması için Yemen'de askerî birliklerin bulundurulduğunun altını çizdi. 

Tarihî bir giriş yaptıktan sonra uluslararası konjonktüre de değinen Riad Domazeti, Türkiye’nin bölgede 2 askerî üssü olduğunu belirtti. Ayrıca, Çin, Japonya, İngiltere, Fransa, İran, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve ABD’nin söz konusu bölgedeki askerî üs oluşumlarının Türkiye'den daha önce başladığını belirtti. Tarih boyunca önemli ticaret yolları üzerinde bulunan Yemen'in, Hudeyda Limanı'nın Çin’in bugünkü küresel ticari hamlesi için çok önemli olduğuna vurgu yapan İNSAMER Araştırmacımız; Çin’in, ABD’nin ticari etkinliğini kırmak için kuzey demiryolu ve güney deniz yolu inşa sürecini başlattığı tespitini yaptı.

Hâlihazırda Yemen’in güneyden Suud ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin, kuzeyden ise İran destekli Husilerin ablukası altında olduğunu bundan dolayı onarılmaz bir insani krizin içinde bulunduğunu da ekleyen Domazeti; uluslararası aktörlerin güç mücadelesinde en çok zarar görenlerin Müslümanlar olduğuna dikkat çekti. İNSAMER Araştırmacımız sözünü "Yemen’de Suud’dan daha etkili aktör, Birleşik Arap Emirlikleri’dir. Bu ülke ABD ile ittifak halindedir ve Yemen’in tüm sahil ve limanlarını işgal etmiştir. Yemen’deki mevcut istikrarsız durum ile hem Çin’in önü kesilmek istenmekte hem de Birleşik Arap Emirlikleri’nin global şehirleri olan Abudabi ve Dubai’nin ekonomik üstünlüğü korunmak istenmektedir.” diyerek bitirdi.