ORDAF, İHH İnsani ve Sosyal Araştırmalar Merkezi ve Marmara Üniversitesi iş birliği ile düzenlenen ve Türkiye’de gerçekleştirilen en uzun süreli Ortadoğu Sertifika programı olan “Ortadoğu Tarihi, Sosyo-Ekonomik Yapısı ve Jeopolitiği 2014-2015 Sertifika Programı”, 31 Ocak 2015 Cumartesi günü Marmara Üniversitesi Sultanahmet Yerleşkesi’nde gerçekleştirilen kapanış programı ile sona erdi.

Ortadoğu Okulu’nda yaklaşık 2.000 başvuru arasından seçilen 150 öğrenci 8 Kasım 2014-31 Ocak 2015 tarihleri arasında üç ay boyunca alanında uzman akademisyen ve gazetecilerden 30 ders aldı. Bu program, alanında Türkiye’de yapılan en uzun program oldu. 60 saatlik sertifika programda verilen dersler şunlardı:

İslam Tarihinde Ortadoğu

Ortadoğu Tarihinde Türkler ve Rolleri

Modern Ortadoğu Tarihine Giriş

Ortadoğu’da Çatışmanın Temel Dinamikleri

Ortadoğu’da Siyasi Düşünce

Araplar ve Yahudiler: Tarih Boyunca İlişkiler

Modern Ortadoğu’da Hilafetten Seküler Sisteme Geçiş

Modernist İslam Düşüncesinin Oluşumu Mısır Örneği

Ortadoğu Ekonomik Tarihi ve Mirası

Ortadoğu’da Proxy Savaşları

Küresel Ekonomide Ortadoğu

Merkezi Ortadoğu’nun Oluşumu: Suriye

Ortadoğu Enerji Politiği/Irak

Ortadoğu’da Etnik Çatışmalar

Çatışmacı Söylem Olarak Vahhabilik

Arap Baharı Süreci ve Türkiye

Ortadoğu’da Eğitim ve Türkiye ile İşbirliği

Suriye’deki Çatışmanın Temelleri

İran ve Türkiye

Ortadoğu Denkleminde Lübnan ve Siyasi Dinamikleri

Ortadoğu’da Yeni Sömürgecilik

Ortadoğu Barışı ve Yerleşimciler Sorunu

Ortadoğu’da Türk-Arap İlişkilerinin Geleceği

Ortadoğu’da Medya

Mısır Modernleşmesi ve Anayasal Hareketler

Ortadoğu’da Sivil Toplum

Ortadoğu’nun Geleceği ve Türkiye

Dersler, alanında uzaman pek çok akademisyen, uygulamacı, gazeteci ve sahada çalışan STK yöneticileri tarafından verildi. Üç ay boyunca dersleri ilgi ile takip eden öğrenciler, her dersin sonrasında gerçekleştirilen soru-cevap bölümüyle Ortadoğu Okulu’nun amaçladığı tartışma ortamının oluşmasına büyük katkı sağladılar. Ortadoğu’ya ilgi duyan öğrenciler arasında iş birliğini oluşturmayı hedefleyen bu programın kapanışında, “Ortadoğu’nun Geleceğine Bölgeden Bakışlar” başlıklı bir panel gerçekleştirildi. ORDAF Başkanı Prof. Dr. Zekeriya Kurşun’un moderatörlüğünde gerçekleştirilen panele Filistin’den Muin Naim, Suriye Türkmenleri Ulusal Meclisi Üyesi Bekir Atacan ve Irak’tan Yaşar Şerif katıldı. Panelde katılımcılar kendi bölgelerindeki son siyasi gelişmeleri Ortadoğu Okulu öğrencileri ile paylaştılar.

Gazze Üniversitesi Öğretim Üyesi Muin Naim, konuşmasında, aslında Filistin ile İsrail arasında ilk barış görüşmelerinin 1977 yılında başlatıldığını ve o tarihten itibaren İsrail’in başarılı taktikleri ile Filistinlilerin oyalandığını ifade etti. Şu anda Avrupa’da Filistin Devleti’ni tanıma girişimlerinin de esasında İsrail’in dostları tarafından organize edildiğini, zira “topraksız bir Filistin Devleti” komedisinin oynandığına dikkatleri çekerek, sorunun 1967 öncesine dönülerek çözülebileceğini söyledi.

Suriye Türkmen Ulusal Meclisi Üyesi Bekir Atacan Suriye’nin %12’sinin Türkçe konuşan Türkmenlerden oluştuğunu ve Ortadoğu’nun diğer yerlerinde olduğu gibi Türkmenlerin Suriye’nin de her tarafında bulunduklarını söyledi. Ortadoğu’daki çatışmalar sürekli kılınarak Ortadoğu halklarının bütünleşmesinin engellendiğini belirten Atacan, Suriye Türkmenlerinin ise Türkiye’nin bir uzantısı olarak görüldüklerini ve bu nedenle de herkesten daha fazla bedel ödediklerini ifade etti. Suriye halklarının ve Türkmenlerinin Türkiye’den beklentilerinin yüksek olduğunu ve esasında tek çıkış kapılarının da Türkiye olduğunu belirten Atacan, ayrıca Türkiye’nin bölgeye gösterdiği ilgi ile de bedel ödediğinin altını çözdi.

Irak’taki siyasi dengeler üzerine konuşma yağan Yaşar Şerif ise, babasının Türkmen, annesinin Kürt, kendisinin ise Arap kültürü ile büyüdüğünü belirterek Irak’ı tam olarak temsil ettiğinin altını çizdi. ABD işgaline kadar Irak’ta devletin ve zulmün olduğunu, ama ABD ile birlikte devletin çökertildiğini, ülkede kaosun hâkim olduğunu ve herkesin zulüm altındayken bile besleyebildiği umutlarını bugün kaybettiğini vurgulayan Şerif, geçmişte dünyanın en zengin ülkelerinden biri olan Irak’ta bugün halkın %60’ının açlık sınırında yaşamaya mahkûm edildiğini söyledi. Ayrıca Irak’ın altın tabak içinde İran’a sunulması ile kaosun daha da büyüdüğünü belirten Şerif, “Irak’ta siyaset yok ki dengeleri olsun” tespitinde bulundu. Irak’ta, makul, Irak’ın bütünlüğünü savunan, birliğe vurgu yapan herkesin hedef alındığını bu yüzden 10 Haziran’dan itibaren bütün dengeleri alt üst eden IŞİD’in ortaya çıktığını savunan Şerif, üç senaryonun her zaman beklenebileceğine dikkatleri çekti. Birincisi, büyük katliamların yaşanacağı mezhep savaşları, ikincisi Irak’ın Kürt, Şii ve Sünni bölgelere bölünmesi, üçüncüsü de Irak’ın yeniden bütünlüğünün sağlanması. Her üç senaryonun da sahneye konulduğunu, hangisinin diğerinin önüne geçeceğinin ise meçhul olduğunu ifade etti.

Panel sonrasında programın öğrencilerinden kanunî Reha Ermumcu’nun idaresinde, Ortadoğu’nun kültürel ortaklığını yansıtan “Hicaz’dan Endülüs’e, Maşrık’tan Dersaadet’e” başlıklı bir dinleti gerçekleştirildi. Bu dinleti ile İslam coğrafyasının çeşitli bölgelerinde üretilen bestelerin bölge ülkeleri arasında nasıl etkileşime uğradığı ortaya konmuş oldu.

İHH İnsani ve Sosyal Araştırmalar Merkezi Başkanı Dr. Ahmet Emin Dağ’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen kapanış oturumunda ise İHH Mütevelli Heyeti Başkanı Av. Bülent Yıldırım ve ORDAF Başkanı Prof. Dr. Zekeriya Kurşun kapanış konuşmalarını gerçekleştirdiler.

Ortadoğu Okulu’na katılan herkese katılım belgeleri verilirken, hiç devamsızlık yapmadan tüm derslere katılan 10 öğrenciye katılım belgeleri sahnede takdim edildi. Sertifika sınavına hak kazananlara ise sınav sonunda Marmara Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi tarafından sertifikaları verilecek.