Temel Göstergeler
Resmi AdıNikaragua Cumhuriyeti
Yönetim BiçimiBaşkanlık tipi demokrasi
Bağımsızlık Tarihi15 Eylül 1821 (İspanya’dan)
BaşkentManagua (1 Milyon)
Yüzölçümü130.370 km2
Nüfusu6.2 milyon (2018)
Nüfusun Etnik Dağılımı%69 Melez, %17 Beyaz, %9 Siyahi, %5 Yerli
İklimiKıyı kesimlerinde tropikal iklim hâkimdir, yüksek kesimlerde ise sıcaklık düşüktür.
Coğrafi KonumuOrta Amerika’da yer alan ülke, Honduras ve Kosta Rika’nın arasındadır; ayrıca bir tarafında Karayip Denizi diğer tarafında ise Pasifik Okyanusu bulunmaktadır.
KomşularıHonduras (940 km), Kosta Rika (313 km), kıyı şeridi (910 km)
Dilİspanyolca, Miskito ve diğer yerel diller
Din%83 Hristiyan, %14 Ateist ya da belirtilmeyen, %3 diğer
Ortalama Yaşam Süresi73.7 Yıl (2017)
Okuma-Yazma Oranı%82.8 (2015)
Para BirimiNikaragua Kordobası
Millî Gelir13.258 Milyar Dolar (2018 IMF)
Kişi Başı Ortalama Milli Gelir2.108 Dolar (2018 IMF)
İşsizlik Oranı%6.4 (2017)
Enflasyon Oranı%3.9 (2017)
Reel Büyüme Hızı%-4.0 (2018)
Yoksulluk Oranı%29.6 (2015)
İhracat ÜrünleriHazır giyim ve tekstil ürünleri, izole tel ve kablolar, kahve, altın, kabuklu deniz canlıları, dondurulmuş sığır eti, şeker pancarı, süt ürünleri, muz, yer fıstığı
İthalat ÜrünleriPetrol yağları, mensucat ürünleri, ham petrol, izole tel ve kablolar, tıbbî ilaç, telefon cihazları, plastik eşya
Başlıca Ticaret OrtaklarıABD, Çin, Meksika, El Salvador, Kosta Rika, Guatemala, Panama, Venezuela

Ülke Tarihi  

Nikaragua topraklarında yapılan araştırmalar, buradaki insan yerleşiminin 10.000 yıldan daha eski olduğunu ortaya koymaktadır. Yazılı kaynakların mevcut olmadığı dönemlere ilişkin veriler, yerleşimlerin özellikle Karayip kıyılarında yoğunlaştığını göstermektedir. MÖ ilk bin yıl içerisinde Meksika bölgesinden gelen kavimler bölgeye yerleşmiştir. Sömürge öncesi dönemde Nikaragua toprakları kıtanın en önemli medeniyet tecrübelerinden olan Aztek ve Maya imparatorluklarının etki alanında yer almıştır.

Nikaragua’daki sömürge faaliyetleri 1502 yılında Kristof Kolomb’un gelişi ile başlamış, 1523’te Francisco Hernandez de Cordoba öncülüğündeki İspanyollar bölgeyi tamamen ele geçirmiştir. Bu tarihten itibaren İspanyollar yerli halkı katletmeye, altın ve diğer kıymetli madenleri sömürmeye ve insanları zorla Hristiyanlaştırmaya yönelik faaliyetlerini uygulamaya başlamışlardır. Bu süreçte on binlerce kişi Avrupalı sömürgecilerin gelişi ile başlayan salgın hastalıklar sebebiyle hayatını kaybetmiş, bir o kadarı da Peru ve Panama’daki diğer sömürge alanlarında çalıştırılmak üzere köleleştirilmiştir.

Yaklaşık 300 yıl süren İspanyol sömürge döneminin ardından Nikaragua, diğer bölge ülkeleri gibi 19. yüzyılın başlarından itibaren bağımsızlık sürecine girmiş ve 15 Eylül 1821’de bağımsızlığını ilan ederek o dönemde kurulan kısa ömürlü Meksika İmparatorluğu’nun bir parçası hâline gelmiştir. 1823’te yeni adıyla Orta Amerika Federal Cumhuriyeti’ne bağlanan Nikaragua, 1838’de tam bağımsızlığını kazanmıştır.

Bağımsızlık sonrasındaki ilk yılları iç çekişmelerle geçiren Nikaragua, 20. yüzyılın başlarından itibaren ABD tarafından defalarca işgal edilmiştir. İlk olarak 1909’da Başkan Zelaya’ya karşı girişilen isyanı destekleyen ABD, aralarında iki ABD’linin de bulunduğu 500 isyancının idam edilmesi üzerine Nikaragua’ya asker çıkarmıştır. 1927’den itibaren ABD işgaline karşı mücadele veren Augusto Cesar Sandino liderliğindeki yerli halk, 1933’te ABD’nin ülkeden ayrılması üzerine silahlı mücadeleyi bırakmış, ancak Sandino, 1934’te barış görüşmeleri sürerken Ulusal Muhafızlar’ın komutanı Anastasia Somoza Garcia’nın emri ile kaçırılarak öldürülmüştür. Sandino’nun öldürülmesinden sonra örgüte bağlı yüzlerce insan da idam edilmiştir.

1937-1979 yılları arasında ülke yönetiminde Somoza ailesi söz sahibi olmuştur. Önce Anastasia Somoza Garcia, onun 1956’da ölümü üzerine oğlu Luis Somoza ve kardeşi Anastasio Somoza Debayle ülkeyi uzun yıllar yönetmiştir. 1979’da ülkenin içinde bulunduğu olumsuz koşulları gerekçe göstererek Sandinistaların (FSLN) tekrar silahlı mücadeleye başlamasının ardından Somoza Debayle istifa ederek ülkeyi terk etmiş ve böylece 42 yıllık Somozalar dönemi sona ermiştir. Yakın tarihin en önemli siyasi gelişmelerinden biri olan ve Nikaragua Devrimi olarak anılan süreç, Soğuk Savaş döneminin de önemli vekâlet savaşlarından biri kabul edilmektedir. Gerek 1972 yılında gerçekleşen büyük deprem faciası gerekse kanlı devrim süreci ve çatışma ortamı nedeniyle Nikaragua âdeta harabeye dönmüştür. Sandinistler devrimden sonra yaklaşık 10 yıl ülke yönetimini ellerinde bulundurmuşlar, 1990’da yapılan seçimin kaybedilmesinden sonra da iktidardan düşmüşlerdir. Ancak Sandinistler 2007’deki seçimlerde yeniden iktidarı kazanmış, 1985-1990 yılları arasında görev yapan Daniel Ortega bir kez daha göreve gelmiştir. Ortega hâlen bu görevdedir.

Siyasi Yapı

Nikaragua başkanlık tipi demokrasi modelini benimsemiş üniter bir devlettir. Bununla birlikte ülkede Kuzey Atlantik Özerk Bölgesi ve Güney Atlantik Özerk Bölgesi olmak üzere iki özerk bölge bulunmaktadır. Devlet yönetiminin başında halk tarafından beş yıllığına seçilen başkan ve başkan yardımcısı vardır. Kabine ise devlet başkanı tarafından belirlenmektedir. 1985-1990 yılları arasında devlet başkanı olarak görev yapan Daniel Ortega, 2006’da ikinci kez başkanlığa seçilmiş, 2011 seçimlerinde %62 ve 2016 seçimlerinde de %72 oranında oy alarak bu seçimlerden de zaferle ayrılmıştır. Ülkede bir sonraki seçimlerin 2021 yılında gerçekleştirilmesi öngörülmektedir. Son seçimlerde devlet başkan yardımcılığına Ortega’nın eşi Rosario Murillo seçilmiştir.

Yasama organı 92 sandalyeli ulusal meclistir. Üyelerden 90’ı doğrudan seçimle belirlenmekte, ikisi ise eski devlet başkanı ve başkanlık seçiminde en çok oy alan ikinci adaya tahsis edilmektedir. Son seçimler, başkanlık seçimi ile birlikte 6 Kasım 2016 tarihinde gerçekleştirilmiştir. Ülke idari olarak 15 birimden oluşmaktadır.

Ekonomik Durum

Nikaragua, yalnızca Orta Amerika coğrafyasının değil, dünyanın en yoksul ülkeleri arasında yer almaktadır. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’na göre, ülke nüfusunun yaklaşık yarısı yoksulluk sınırı altındadır; %80’inin günlük kazancı da 2 doların altındadır. 2.000 dolar civarında seyreden kişi başı ortalama yıllık gelirle Nikaragua, tüm Amerika kıtasında Haiti’den sonra en düşük ikinci ortalama gelir düzeyine sahip ülke konumundadır. Ülkede yoksulluğun azaltılmasına yönelik çalışmalar IMF ve Dünya Bankası endeksli olarak sürdürülmektedir. Bu ise ülkeyi içinden çıkılması oldukça zor bir kısır döngüye mecbur etmektedir. Öte yandan Venezuela ile geliştirilen iyi ilişkiler de bu ülkenin içinde bulunduğu siyasi sorunlar nedeniyle istenilen faydayı sağlamaktan uzaktır.

Ülke ekonomisi büyük oranda tekstil ve tarıma dayalıdır. İstihdamın üçte birini ve millî gelirin %15’ini karşılayan tarım sektöründe yetiştirilen başlıca ürünler kahve, şeker pancarı, mısır, muz, pirinç, tütün, susam, pamuk ve soya fasulyesidir. Ayrıca hayvancılık ve balıkçılık faaliyetleri de yaygındır.

Sanayi sektörü çok gelişmiş seviyede değildir. En önemli sanayi sahası tekstil olup başlıca ihracat kalemlerini de tekstil ürünleri oluşturmaktadır. Diğer öne çıkan sahalar madencilik, gıda işleme, kimya, makine, metal ve elektroniktir.

Ülkenin bir diğer önemli gelir kaynağı ise başta ABD olmak üzere ülke dışında bulunan Nikaragualı göçmenlerin ülkelerine gönderdikleri dövizlerdir. Bu yolla ülkeye yılda 1,5 milyar dolar civarında döviz girdisi gerçekleşmektedir.

Nikaragua’nın dış ticaret hacmi 2012 yılından bu yana 10 milyar dolar bandının üzerinde seyretmektedir. 2017 yılında 4,9 milyar doları ihracat, 7,7 milyar doları ithalat olmak üzere toplam dış ticaret hacmi 12,6 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Nikaragua’nın dış ticaretteki en kritik kapısı ABD’dir. ABD ülkede ihracatın yarısından fazlasını, ithalatın ise üçte birini karşılayan en önemli ticari ortak pozisyonundadır. Dış ticaretteki diğer önemli ortaklar ithalatta öne çıkan Çin’in dışında büyük oranda Meksika, El Salvador, Kosta Rika, Guatemala, Panama, Venezuela gibi bölge ülkeleridir.

Türkiye ile İlişkiler

Türkiye ile Nikaragua arasındaki ilişkiler coğrafi uzaklığın yanı sıra tarihî ve kültürel farklılıklar ile Nikaragua’nın içinde bulunduğu siyasi süreçlerin de etkisiyle son yıllara kadar oldukça zayıf düzeyde seyretmiştir. Ancak 2000’li yıllardan bu yana Türkiye’nin Latin Amerika’ya yönelik açılımları Nikaragua ile ilişkilere de olumlu yansımış ve ikili ilişkilerde gelişme kaydedilmiştir. İki ülkenin de bir diğerinde henüz büyükelçilik düzeyinde diplomatik misyonu bulunmamaktadır; ancak Türkiye’nin San Jose Büyükelçiliği (Kosta Rika) Nikaragua’ya akredite olup ayrıca başkent Managua’da bir fahri konsolosluğu bulunmaktadır. İki ülke arasında bugüne kadar devlet başkanlığı düzeyinde bir ziyaret gerçekleşmemiştir. Bakanlık düzeyindeki ilk ziyaretler ise 2010’lu yıllarda gerçekleştirilmeye başlanmış ve bu ziyaretler ilişkilerin güçlenmesine temel teşkil etmiştir.

Türkiye ile Nikaragua arasındaki ticari ilişkiler de diğer alanlara paralel şekilde yakın geçmişe kadar son derece sınırlı düzeyde seyretmiştir. 2000’li yıllarda oransal anlamda büyük artışlar görülse de iki ülke arasındaki toplam dış ticaret hacmi 2017 yılına kadar birkaç milyon doları aşmamıştır. 2017 yılında ilk kez 10 milyon sınırını aşarak 11,1 milyon şeklinde gerçekleşen toplam dış ticaret hacmi, son olarak 2018 yılında 14,8 milyon doları Türkiye’den Nikaragua’ya ihracat, 440 bin doları ithalat olmak üzere toplamda 15,2 milyon dolara ulaşmıştır. Özellikle 2015 yılında Guatemala’da düzenlenen Türkiye-Orta Amerika Entegrasyon Sistemi (SICA) Birinci Dışişleri Bakanları Forumu’nda iki ülke arasında imzalanan Ticaret ve Ekonomik İşbirliği Anlaşması, ticari ilişkilerdeki etkisini kısa sürede göstermiştir. Bu ivmenin önümüzdeki yıllarda artarak devam etmesi ve iki ülke arasındaki ticaret hacminin büyümesi beklenmektedir. Türkiye’den Nikaragua’ya ihraç edilen başlıca ürünler inşaat demiri, elektrik akümülatörleri, mobilya, demir-çelik profiller, hazır gıda, plastik eşya, elektrik-elektronik cihazlardır. Nikaragua’dan ülkemize ithalat son derece sınırlı düzeyde olmakla birlikte başlıca ürünler tekstil ürünleri, tabaklanmış deri ve kahvedir.

Müslümanların Durumu

Nikaragua coğrafyasının İslamiyet’le ilk temasının Latin Amerika bölgesindeki diğer ülkeler gibi 16. yüzyıl başlarından itibaren kıtayı sömürgeleştiren İspanyollar aracılığıyla gerçekleştiği tahmin edilmektedir. İspanyolların bölgedeki kolonilerinde çalıştırmak üzere Afrika’daki diğer sömürgelerinden getirdikleri köleler arasında Müslümanlar da yer almış ancak bu unsurlar daha sonra yerli halka karışmıştır.

Günümüzde nüfusunun büyük çoğunluğunu Hristiyanların oluşturduğu Nikaragua’daki Müslümanların sayısı 1.000-2.000’i geçmemektedir. Bunların çoğunu Filistin ve Lübnan gibi Ortadoğu coğrafyasından göç eden Arap Müslümanlar oluşturmaktadır. Bu bakımdan Nikaragua Amerika kıtasında oransal açıdan en az Müslüman’ın bulunduğu ülkelerden biri konumundadır. Bununla birlikte Latin dünyasında, özellikle 11 Eylül olaylarından sonra İslamiyet’e olan ilginin arttığı bilinmektedir.

Ülkede Müslümanlar tarafından hizmete açılan ilk yapı başkent Managua’daki Nikaragua İslam Kültür Birliği’dir. 1.000 kişilik mescit ve kültür merkezinden oluşan bu yapı Şiilerce kurulmuştur.