Temel Göstergeler
Resmi AdıNamibya Cumhuriyeti
Yönetim BiçimiBaşkanlık Tipi Cumhuriyet
Bağımsızlık Tarihi21 Mart 1990 (Güney Afrika Cumhuriyeti’nden)
BaşkentWindhoek (330 bin)
Yüzölçümü824.292 km2
Nüfusu2.6 milyon (2018)
Nüfusun Etnik Dağılımı%87.5 yerli halk, %6 Avrupa kökenliler, %6.5 melez. Nüfusun yaklaşık yarısı Ovambo kabilesine mensuptur.
İklimiSubtropikal çöl iklimi. Yıl boyu yüksek sıcaklık ve kuraklıklar görülür, yağışlar son derece seyrek ve düzensizdir. Gece-gündüz arası sıcaklık farkları oldukça yüksektir.
Coğrafi KonumuKuzeyinde Angola ve Zambiya, doğusunda Botsvana, güneyinde Güney Afrika Cumhuriyeti ve batısında Atlas Okyanusu bulunan Güney Afrika ülkesi
KomşularıBotsvana (1.544 km), Angola (1.427 km), Güney Afrika Cumhuriyeti (1.005 km), Zambiya (244 km), kıyı şeridi (1.572 km)
DilResmî dil İngilizce'dir. Ayrıca yerel diller kullanılmaktadır.
Din%87 Hristiyanlık, %12 yerel inançlar, %1 Müslümanlık
Ortalama Yaşam Süresi51.6 yıl
Okuma-Yazma Oranı%81.9
Para BirimiNamibya Doları
Millî Gelir12.5 milyar dolar (2017 IMF)
Kişi Başı Ortalama Milli Gelir5.413 dolar (2017 IMF)
İşsizlik Oranı%34
Enflasyon Oranı%6 (2017)
Reel Büyüme Hızı%3.5 (2017)
Yoksulluk Oranı%28.7
İhracat ÜrünleriElmas, çinko, bakır, altın, balık, canlı büyük ve küçükbaş hayvan, üzüm, bira, elektronik entegre devreler, sığır eti, uranyum
İthalat ÜrünleriPetrol yağları, bakır cevherleri, motorlu taşıtlar, binek otomobilleri, elektrik enerjisi, tıbbî ilaç, taşıt yedek parçaları, telefon cihazları
Başlıca Ticaret OrtaklarıGüney Afrika Cumhuriyeti, Botsvana, Belçika, Çin, İtalya, İspanya, Almanya, ABD

Ülke Tarihi

Bugünkü Namibya topraklarının bulunduğu bölgenin önemli bir bölümüne dair tarihî veriler, buradaki yerleşimlerin tarihini çok eskilere götürmemektedir. Ancak eski çağlardan beri burada San, Damara ve Namaka halklarının bu bölgede bulunduğu bilinmektedir. 17. yüzyıldan itibaren Herero, Nama, Orlam ve Ovambo kabileleri bu bölgeye yerleşmiştir. Avrupalı sömürgecilerin bölgeye olan ilgisi ise 19. yüzyılda ortaya çıkmış, özellikle Portekiz, İngiltere ve Almanya, Namibya toprakları üzerinde hakimiyet kurmak için çaba harcamıştır.

1884 yılında Alman İmparatorluğu, İngiltere’nin de göz yumması ile Namibya topaklarını sömürgeleştirmiş ve burada “Alman Güneybatı Afrikası” adıyla bir sömürge idaresi kurmuştur. 1915 yılına kadar devam eden bu süreçte Namibya halkı büyük acılara maruz kalmıştır.Özellikle yerli halkın sömürge idaresine karşı başlattığı isyan hareketlerinin yoğunlaştığı 1904-1909 yılları arasında en acımasız katliamların gerçekleştiği “Herero ve Namaka Soykırımı” ya da daha yaygın bilinen adıyla Namibya Soykırımı esnasında yerli Bantu halkından Hererolar ve Hotanto halkından Namalar hedef alınmıştır. Kesin rakamlar bilinmemekle birlikte soykırım sürecinde yaklaşık 100 bin kişinin katledildiği tahmin edilmektedir. Öte yandan bu süreçte insanlar acımasız uygulamalara maruz kalmış, kadınlar tecavüze uğramış, katledilen insanların kafatasları ve kemikleri de yine sağ kalan Namibyalılara temizlettirilerek bilimsel çalışmalarda kullanma gerekçesi ile Almanya’ya nakledilmiştir.

Alman İmparatorluğu’nun Birinci Dünya Savaşı’nda yenilerek tarih sahnesinden silinmesi ile birlikte Namibya’daki hakimiyeti de İngilizlerin eline geçmiş, 1920’de ise Milletler Cemiyeti tarafından Güney Afrika Birliği’ne dahil edilmiştir. Bölgedeki İngiliz sömürgelerinin birleşimi ile oluşan Güney Afrika Birliği, varlığını 1961 yılına kadar devam ettirirken, bu tarihten itibaren Güney Afrika Cumhuriyeti olarak yeni bir devlete dönüşmüştür. Namibya ise 1961 yılına kadar Güney Afrika Birliği’nin o tarihten sonra da Güney Afrika Cumhuriyeti’nin hakimiyeti altındaki varlığını Güneybatı Afrika Bölgesi adıyla sürdürmüştür. Bu birliğin 1948’de uygulamaya koyduğu ve 1990’lara kadar devam eden apertheid politikası Namibya’yı da önemli ölçüde etkilemiştir.

1970’lerden itibaren artan bağımsızlık mücadeleleri kapsamında BM, 1973 yılında Güney Batı Afrika Halk Örgütü’nü (SWAPO), Namibya halkının resmî temsilcisi olarak tanıdığını açıklamıştır. 1985 yılında bölgede geçici bir yönetim kurulmuş, 1990 yılında ise Namibya tam bağımsızlığına kavuşmuştur. Ancak Walvis Bay ve Penguin adaları 1994 yılına kadar Güney Afrika Cumhuriyeti kontrolünde kalmıştır.

Bağımsızlığın ilan edilmesinin ardından gerçekleştirilen seçimleri kazanan Sam Nujoma, Namibya’nın ilk devlet başkanı olmuş, daha sonra 1994 ve 1999 yıllarında gerçekleştirilen seçimlerden de galip ayrılarak 2005 yılına kadar 15 yıl boyunca bu görevi sürdürmüştür. Nujoma’dan sonra devlet başkanlığına seçilen Hifikepunye Pohamba da iki dönem görevde kalarak 2015 yılına kadar devlet başkanlığı görevini yürütmüştür. Mevcut devlet başkanı Hage Geingob ise daha önce 1990-2002 ve ardından 2012-2015 yılları arasında başbakanlık yapmıştır ve 2015 yılından bu yana da devlet başkanlığı vazifesini sürdürmektedir.

Siyasî Yapı

Dünyanın en genç devletlerinden biri olan Namibya, çok partili demokratik bir sistemle yönetilen üniter bir yapıya sahiptir. Parlamento ve devlet başkanlığı seçimleri beş yılda bir birlikte gerçekleştirilmektedir. Seçimle işbaşına gelen devlet başkanı, başbakanı ve hükümeti belirleme yetkisine sahiptir. Parlamento ise ulusal meclis ve millet meclisi olmak üzere iki kanatlıdır. Ulusal meclis 26 sandalyeden, millet meclisi ise 78 sandalyeden oluşmaktadır. Ulusal meclis üyeleri, ülkedeki 13 bölgeden ikişer vekilin seçildiği seçimlerle belirlenirken, millet meclisinin 72 üyesi seçimle, 6 üyesi ise devlet başkanı tarafından atamayla belirlenmektedir.

Bağımsızlığını ilan ettiği 1990 yılından bu yana iç ve dış siyasette dengeli bir yapı takip eden Namibya, genel olarak barışçıl bir politika yürütmektedir. Öte yandan okyanusa sınırı olmayan komşuları Botsvana, Zambiya ve Zimbabve ile kurduğu iyi ilişkilerle bölgesel anlamda gücünü ve önemini arttırmaktadır.

Ekonomik Durum

Namibya son yıllarda düzenli gelişme kaydeden bir ekonomik yapıya sahiptir. 12.5 milyar dolarlık millî geliri ve 5 bin doları aşan kişi başı geliri Afrika kıtası ölçeğinde olumlu göstergeler olmakla birlikte, ülkede yoksulluk, işsizlik ve gelir eşitsizliği son derece yüksektir.

Ülke ekonomisi başta elmas olmak üzere büyük oranda madenciliğe dayanmaktadır. Millî gelirin dörtte biri, ihracatın da yarısı bu sektörden sağlanmaktadır. Uranyum üretiminde dünyada 6. sırada bulunan Namibya, dünyadaki yıllık üretimin yaklaşık %10’unu tek başına karşılamaktadır. Öte yandan elmas üretimi de son derece hayatî olup, dünyadaki en kaliteli elmasların çıkarıldığı bölgelerden biri Namibya’dır. Ülkede ayrıca altın, çinko, manganez ve kurşun gibi başka madenler de bulunmaktadır.

Ülkede millî gelirin %67’si hizmet, %26’sı sanayi ve %6’sı tarımdan karşılanırken, istihdamın %54’ü hizmet, %31’i tarım, %14’ü ise sanayi sektöründe değerlendirilmektedir. Tarım geleneksel bir geçim kaynağı olarak ülkede özellikle kırsal alanda son derece yaygın olmakla birlikte, tarıma elverişli topraklar son derece sınırlıdır.

Dış ticarete bakıldığında, yıllık hacmin son yıllarda ortalama 10 milyar dolar civarında seyrettiği görülmektedir. Bu rakam 2017 yılında 3.85 milyar doları ihracat, 5.05 milyar doları ithalat olmak üzere 8.9 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Ülkenin en önemli ihraç maddesi elmastır ve ihracatın yaklaşık dörtte birini karşılamaktadır. Diğer başlıca ihraç ürünleri ise çinko, uranyum, altın, bakır, sığır eti, balık, canlı büyük ve küçükbaş hayvan, üzüm, bira ve entegre elektrik devreleridir. Başlıca ithal ürünleri ise petrol yağları, bakır cevherleri, motorlu taşıtlar, binek otomobilleri, elektrik enerjisi, tıbbî ilaç, taşıt yedek parçaları ve telefon cihazlarıdır. Namibya’nın dış ticaretteki en önemli ortağı Güney Afrika Cumhuriyeti olup, ihracatın %27’si, ithalatın %61’i bu ülke ile gerçekleştirilmektedir. Namibya’nın dış ticaretteki diğer ortaklarıBotsvana, Belçika, Çin, İtalya, İspanya, Almanya ve ABD’dir.

Namibya son derece geniş okyanus kıyısı sebebiyle balıkçılık açısından büyük bir potansiyele sahiptir. Ülkenin Atlas Okyanusu kıyıları dünyadaki en zengin balık rezervlerinden biri olarak değerlendirilmektedir. Bu bakımdan balıkçılık son yıllarda hızla gelişme kaydeden sektörlerden biridir. Bunun dışında lojistik, turizm ve imalat sanayi de yüksek potansiyele sahip stratejik sektörler olarak zikredilebilir.

Türkiye ile İlişkiler

Henüz çok genç bir devlet olan Namibya ile Türkiye arasındaki ilişkiler, son yıllarda artan bir ivme ile gelişmeye devam etmektedir. Bağımsızlığını 1990 yılında ilan eden Namibya ile ilk siyasi ilişkiler 1997 yılında kurulmuş, tarihî, kültürel ve coğrafî uzaklığa rağmen 2012 yılında Türkiye’nin Windhoek Büyükelçiliği hizmete girmiştir. Namibya’nın ülkemizde henüz bir büyükelçiliği bulunmamakla birlikte, Berlin Büyükelçiliği ülkemize akreditedir. Ayrıca Namibya’nın İstanbul’da bir fahrî konsolosluğu bulunmaktadır.

İki ülke arasında henüz en üst düzeyde ziyaret gerçekleşmemiş olup, 2017 yılında Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan, Namibya Büyükelçisi Andreas Benjamen Dawid Guibeb'i Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde kabul etmiş, ayrıca iki ülke Dışişleri Bakanları, 2016 yılında İstanbul’da düzenlenen Dünya İnsani Zirvesi ve 2017 yılında New York’ta düzenlenen BM Genel Kurulu vesilesi ile birer görüşme gerçekleştirmişlerdir.

Namibya ile Türkiye arasındaki ikili ticaret hacmi de son yıllarda son derece hızlı bir şekilde artış göstermektedir. 2000’li yıllar boyunca birkaç milyon dolar civarında seyreden ticaret hacmi (2008’de 4.4 milyon dolar, 2009’da 1.6 milyon dolar), 2010’lu yıllarda yükselişe geçmiş ve 2015’te tarihinin en yüksek seviyesi olan 85 milyon dolara ulaşmış, son olarak 2017 yılında ise 56 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. İki ülke arasındaki ticaret hacmi çok büyük oranda Türkiye’den Namibya’ya ihracat şeklindedir. Namibya’nın Türkiye’den ithal ettiği başlıca ürünler petrol yağları, çinko, karbonat, izole kablo ve teller, taş ve maden işleme makineleri, makarna ve halı; Türkiye’ye ihraç ettiği ürünler ise odun kömürü ve florspattır.

Müslümanların Durumu

Namibya, Afrika kıtasında Müslüman nüfus oranının en az olduğu ülkelerden biridir. Bölgenin İslamiyet’le tanışmasının oldukça yakın sayılabilecek bir dönemde gerçekleştiği kabul edilmektedir. Büyük oranda Hristiyan nüfusun hakim olduğu ülkede, Müslüman nüfus birkaç bin kişiden ibarettir ve genel nüfus içindeki oranı  %1 civarındadır.

Ülkede kabile sistemine dayalı etnik bağlar oldukça kuvvetli olduğundan ülkede İslamiyet, Müslümanların büyük çoğunluğunun mensup olduğu Nama kabilesi ile özdeşleşmiştir. Nitekim ülkede İslamiyet’in nisbî yayılışında, Nama kabilesine mensup olan Müslüman siyasetçi Jacobs Salmaan Dhameer önemli rol oynamıştır.

Ülkede Müslümanların sayısı her geçen yıl artmakla birlikte, siyasî, kültürel ve ekonomik alanlarda yaşanan sorunlar ülkede aktif bir İslam toplumunun oluşmasını güçleştirmektedir. Yalnızca birkaç camiinin bulunduğu ülkede dinî faaliyetler müftülük benzeri bir yapı ile sağlanmaktadır.

Siyasî temsilden uzak oluş, herhangi bir yazılı-görsel medya organına sahip olmayışı, dinî eğitim veren bir kurumun bulunmayışı ve helal gıdaya ulaşım noktasında yaşanan sıkıntılar, ülke Müslümanlarının başlıca sorunlarındandır. Öte yandan son yıllarda İslam’ı hedef alan küresel manipülasyonlardan Namibya Müslümanları da etkilenmektedir. Bu noktada, özellikle nüfusun büyük oranda Hristiyan olması sebebiyle Batı kaynaklı organizasyonlarla ülkedeki Müslüman azınlığın diyalog söylemi üzerinden pasifize edilmesini amaçlayan girişimler hızla artmaktadır.