Temel Göstergeler
Resmi AdıMozambik Cumhuriyeti
Yönetim BiçimiBaşkanlık tipi cumhuriyet
Bağımsızlık Tarihi25 Haziran 1975 (Portekiz'den)
BaşkentMaputo (1,1 milyon)
Yüzölçümü799.380 km²
Nüfusu30,5 milyon (2020)
Nüfusun Etnik Dağılımı%98 Afrikalı (%40 Makua, %21 Tsonga, %12 Yao, %11 Makonde, %7 Swahili, %4 Chewa, %3 Shona), %2 diğer (Avrupalı, Hintli vd.)
İklimiNemli ve kurak mevsimlerin görüldüğü savan iklimi hâkimdir.
KomşularıMalavi (1.498 km), Zibabve (1.402 km), Tanzanya (840 km), Güney Afrika Cumhuriyeti (496 km), Zambiya (439 km), Esvatini (108 km), kıyı şeridi (2.470 km)
Coğrafi KonumuAfrika’nın güneydoğusunda yer alan Mozambik, kuzeyde Tanzanya, Malavi ve Zambiya, batıda Zimbabve, güneybatıda Güney Afrika Cumhuriyeti ve Svaziland ile komşudur. Doğu ve güneydoğusunda Hint Okyanusu bulunmaktadır.
DilPortekizce (resmî), yerel diller (Makuaca, Tsongaca vd.)
Din%56 Hristiyan %20 Müslüman, %24 yerel inançlar vd.
Ortalama Yaşam Süresi55,9 yıl (2020)
Okuryazar Oranı%60,7 (2017)
Millî Gelir15,093 milyar dolar (2019 IMF)
Kişi Başı Ortalama Gelir484 dolar (2019 IMF)
Para BirimiMetical (MZM)
İşsizlik Oranı%25 (2017)
Enflasyon Oranı%5,5 (2020)
Yoksulluk Oranı%46,1 (2015)
Reel Büyüme Hızı%2,2 (2019)
İhracat ÜrünleriMineral yakıtlar, kömür ve kömür ürünleri, tütün, kabuklu meyveler, ham ve işlenmiş alüminyum, elektrik enerjisi, titanyum, kıymetli taşlar
İthalat ÜrünleriMineral yakıtlar, makine, hububat, elektrik enerjisi, gemiler, su taşıtları, ilaç, motorlu taşıtlar ve elektronik cihazlar
Başlıca Ticaret OrtaklarıGüney Afrika Cumhuriyeti, Birleşik Arap Emirlikleri, Çin, Hollanda, Hindistan, İtalya, Fransa, Portekiz, Singapur

Ülke Tarihi

Mozambik’in bilinen tarihi MÖ 7. yüzyılın sonlarında Fenikelilerle başlatılmaktadır. MS 1-4. yüzyıllar arasında Bantu kavminin istilası altında kalan Mozambik, 7. yüzyılın ortalarından itibaren Müslüman Arap tüccarların Doğu Afrika kıyılarına gelişiyle İslamiyet’le tanışmış, kısa bir zaman dilimi içinde de Müslümanlar bölge üzerinde etkili olmaya başlamıştır.

İlerleyen yüzyıllarda İranlı, Hintli ve Çinli tüccarlar da bölgeye gelmiş, 10. yüzyılın sonlarında İran’dan bölgeye sığınan Şiraz emirinin Kilve Adası’nda kurduğu sultanlık sınırlarını genişleterek kuzeyde Zengibar ve Pemba, güneyde Mozambik ve Süfale’ye kadar olan bölgeyi hâkimiyeti altına almıştır. Nitekim ülkenin bugünkü adı olan Mozambik isminin, o dönem adanın sultanı olan Arap Şeyh Musa bin Bîk’ten geldiği, 16. yüzyıl başlarında bölgeye gelen sömürgeci Portekiz güçlerinin tüm bölge için Mozambik ismini kullandığı ifade edilmektedir. Bölgenin ismi ayrıca altın ticaretinin merkezi olan Süfale şehri sebebiyle Bilâdüssüfâle, Süfâletüzzeheb, Süfâletüttebr veya yerli halka nispetle Bilâdüzzenc olarak da anılmıştır.

Vasco de Gama’nın Mozambik Adası’na ilk geldiği 1497 tarihi itibarıyla bölgeye ilgi duymaya başlayan Portekiz, 16. yüzyılın başlarından itibaren bölgeyi kademe kademe hâkimiyeti altına alarak sömürgeleştirmiş ve 1751 yılında burayı müstakil bir bölgeye dönüştürerek 1898 yılına kadar sömürge merkezi olarak kullanmıştır.

19. yüzyılın sonlarına kadar Portekiz’in en önemli sömürge üslerinden biri olan Mozambik, köle ticaretinin de merkezlerinden biri olmuştur. 16-19. yüzyıllar arasında Portekiz, bu bölgeden hem kendi sömürgelerine hem de diğer Avrupa ülkelerinin sömürgelerine köle ticareti gerçekleştirmiştir.

1885 yılında düzenlenen Berlin Konferansı’nda Mozambik topraklarını himayesine kattığını belirten Portekiz, 1924 yılında ülke topraklarının tamamını kontrolü altına almıştır. 1930’lu yıllardan itibaren çalıştırılmak üzere Avrupa’dan bölgeye işçi getirilmeye başlanmış, 1951 yılında ise Mozambik’e Portekiz’in denizaşırı eyaleti statüsü verilmiştir.

Bütün bu gelişmelerin yanı sıra 20. yüzyıl ortaları, aynı zamanda Mozambik’te bağımsızlık mücadelesinin başladığı bir dönem olmuştur. 1949 yılında kurulan NESAM (Nucleo dos Estudantes Secundarios de Moçambique) hareketini, 1962 yılında kurulan FRELIMO (Frente de Libertaçao de Moçambique-Mozambik Kurtuluş Cephesi) adlı Marksist yapı takip etmiştir. Sovyetler Birliği ve Çin’in desteğini alan FRELIMO’nun önderliğinde devam eden bağımsızlık mücadelesi, 25 Haziran 1975 tarihinde Mozambik Halk Cumhuriyeti adıyla ilan edilen bağımsızlıkla neticelenmiştir.

Bağımsızlığın ilan edilmesinden sonra ülkedeki siyasi karışıklıklar ve çatışma ortamı son bulmamış, siyasi bir partiye dönüşerek ülke yönetimini ele geçiren FRELIMO’ya karşı, komşu ülke Rodezya (Zimbabve) tarafından RENAMO (Resistancia Nacional de Moçambique-Mozambik Millî Direnişi) adlı bir örgüt kurulmuştur. Güney Afrika Cumhuriyeti ve ABD’nin de desteğini alan bu hareketle FRELIMO arasındaki kriz zamanla iç savaşa dönüşmüştür. 1977-1992 yılları arasında devam eden savaş boyunca ülkede 1 milyondan fazla insanın çatışmalar, kıtlık ve savaşa bağlı nedenlerle hayatını kaybettiği tahmin edilmektedir. 1992 yılında yapılan anlaşmayla sona eren savaşın ardından ülkenin adı Mozambik Cumhuriyeti olarak değiştirilmiştir.

Siyasi Yapı

Bağımsızlığını diğer Afrika ülkelerine kıyasla oldukça geç bir tarihte, 1975 yılında kazanan Mozambik, bağımsızlığı takip eden yıllarda uzun süren bir iç savaş yaşamış, çok partili demokratik sisteme ancak 1990 yılında kabul edilen anayasa ile geçilebilmiştir.

Devlet başkanı beş yılda bir düzenlenen seçimlerle belirlenmekte ve en fazla iki dönem görev yapabilmektedir. Yasama organı 250 sandalyeli parlamentodur ve milletvekilleri başkanlık seçimleriyle birlikte yapılan parlamento seçimiyle belirlenmektedir. Yürütme organı olarak görev yapan başbakan liderliğindeki kabine, devlet başkanı tarafından atanmaktadır.

Bağımsızlığın kazanıldığı tarihten bu yana ülke yönetiminin başında bulunan isimler, FRELIMO temsilcileri olmuştur. 2014 seçimlerini kazanarak 2015 yılı Ocak ayında göreve gelen Filipe Nyusi, 2019 seçimlerinde de oyların %73’ünü almıştır. Son seçimlerde FRELIMO parlamentoda 180 sandalye kazanırken, muhalefetteki RENAMO 60 sandalye elde edebilmiştir. Başbakanlık koltuğunda ise 2015’ten bu yana Carlos Agostinho do Rosario oturmaktadır.

Ekonomik Durum

Uzun yıllar devam eden sömürge dönemi ve sonrasında yaşanan iç savaş sebebiyle Mozambik bugün dünyanın en yoksul ülkelerinden biridir. Buna karşın son yıllarda yaşanan gelişmelerle ülkede belirgin bir toparlanma görülmektedir. Son 10 yıldaki yıllık ortalama büyüme oranları %6 civarında olsa da işsizlik ve yoksulluk hâlâ ülkenin en temel sorunları arasındandır. Günümüzde Mozambik nüfusunun yarısına yakını yoksulluk sınırı altında yaşamaktadır. Ülkedeki kişi başı ortalama yıllık gelir 500 dolar civarındadır.

Çok zengin doğal kaynaklara sahip olsa da ülkenin başlıca istihdam kaynağı hâlâ tarımdır. İstihdamın %81’i tarım, %13’ü hizmet, %6’sı ise sanayi sektöründe sağlanmaktadır. Bununla birlikte GSYİH’nin %46’sı hizmet sektöründen, %29’u tarımdan, %25’i de sanayiden elde edilmektedir. Yetiştirilen başlıca ürünler; pamuk, şeker kamışı, kaju, manyok, mısır, Hindistan cevizi, çay, sisal, tropik meyveler ve ayçiçeğidir.

Turizm sektörü siyasi olayların da etkisiyle yeterince gelişmemiş olmakla birlikte, 2.500 km’lik kıyı şeridi ve doğal zenginlikleriyle Mozambik, turizm açısından büyük bir potansiyele sahiptir.

Mozambik doğal kaynaklar açısından son derece zengin bir ülkedir. Ülkede bulunan başlıca doğal kaynaklar; kömür, doğal gaz, alüminyum, titanyum, demir, altın ve mineral kumdur. Önümüzdeki yıllarda kömür ve doğal gaz üretiminde yaşanacak gelişmelerle ülkenin enerji sektöründe büyüme beklenmektedir. Ülkede sanayi sektörü de maden, petrol ve kimya alanında yoğunlaşmıştır.

Tete yakınlarındaki kömür madeninin dünyanın işletilmeyen en büyük kömür madeni olduğu tahmin edilmekte, Songo’da ise Afrika kıtasının en güçlü hidroelektrik santrali bulunmaktadır. Son yıllarda Batılı devletlerce sürdürülen araştırmalar neticesinde ülkede 5,7 trilyon m3 doğal gaz, 23 milyar ton kömür rezervi keşfedilmiştir. Yapımı devam eden ve toplam değeri 30 milyar doları bulan tesislerin tamamlanmasından sonra, Mozambik’in dünyanın en önemli sıvılaştırılmış doğal gaz ihracatçılarından biri olacağı tahmin edilmektedir.

Son yıllarda atılan adımlarla Mozambik dış yatırım açısından da giderek cazip hâle gelmektedir. Ülkedeki başlıca yatırım alanları; altyapı, enerji (doğal gaz, hidroelektrik), madencilik (kömür), turizm (oteller) ve tarımdır (susam, ağaç ürünleri, tütün). Son beş yılda ülkedeki yabancı yatırımların toplam değeri 25 milyar doları geçmiştir.

Ülkenin dış ticaret hacmi son yıllarda 10-12 milyar dolar aralığında seyretmiş ve 2019 yılında 4,7 milyar doları ihracat, 7,6 milyar doları ithalat olmak üzere toplamda 12,3 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir.

Türkiye ile İlişkiler

Türkiye ve Mozambik arasında son yıllara kadar sınırlı düzeyde seyreden ilişkiler, Türkiye’nin Afrika ülkeleriyle olan ilişkilerini güçlendirme politikaları ile büyük bir ivme kazanmıştır. Mart 2011’de hizmete giren Türkiye’nin Maputo Büyükelçiliği ilişkilerin güçlendirilmesine katkı sağlamaktadır. Mozambik’in Türkiye’de büyükelçiliği bulunmayıp Roma Büyükelçiliği ülkemize akreditedir. Ayrıca 2015 yılından bu yana THY haftada üç gün İstanbul-Maputo uçuşları gerçekleştirmektedir.

İki ülke arasındaki ticari ilişkiler de son yıllarda büyük bir ivme kazanmıştır. 2001 yılında 1 milyon doların altındaki karşılıklı ticaret hacmi, 2010 yılında 89, 2012 yılında tarihindeki en yüksek seviye olan 192 milyon dolara yükselmiştir. 2019 yılında karşılıklı ticaret hacmi, 82 milyon doları Türkiye’den Mozambik’e ihracat, 67 milyon doları ithalat olmak üzere toplamda 149 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Dikkat çekici bir husus da Afrika ülkelerinin genelinde görülenin aksine, iki ülke arasındaki ticaretin yalnızca Türkiye’den ihracat şeklinde değil, karşılıklı alım-satım şeklinde gerçekleşiyor olmasıdır. Türkiye’nin Mozambik’e ihraç ettiği başlıca ürünler; demir-çelik, elektronik cihazlar, hububat işleme makineleri ve petrol yağları; Mozambik’ten ithal ettiği başlıca ürünlerse alüminyum, tütün ve taş kömürüdür.

Doğal kaynaklar bakımından son derece zengin bir ülke olan Mozambik, gelecek yıllar için de ekonomik iş birliği açısından büyük bir potansiyel barındırmaktadır. Mozambik’te hâlen 40 civarında Türk firması özellikle inşaat sektöründe büyüklüğü 200 milyon dolar civarındaki yatırım projelerini üstlenmiş durumdadır.

Müslümanların Durumu

Mozambik, İslamiyet’le 7. yüzyılın sonlarında Arap tüccarlar aracılığıyla tanışmıştır. 16. yüzyıldan itibaren Portekiz’in sömürgeci uygulamalarına maruz kalan Mozambik topraklarında Müslümanlar, işgal güçlerine karşı yüzyıllar boyunca direnmişlerdir. Bu süreçte zaman zaman Osmanlı Devleti’nin de yerli halka destekleri olmuş, ancak coğrafi uzaklık ve ülkenin içinde bulunduğu şartlar sebebiyle kalıcı bir başarı sağlanamamıştır. III. Selim zamanında başkent Maputo’ya yaptırılan cami bu ilişkinin bir hatırasıdır.

Sömürge güçlerinin hâkimiyetlerini sağlamlaştırdıkları 18. yüzyıldan itibaren bölgedeki misyonerlik faaliyetleri de hız kazanmış, Müslümanlar her bakımdan ağır şartlara tabi tutulmuştur. Bu tablo, bağımsızlığın kazanıldığı 1975’ten sonra da pek fazla değişmemiş, gerek inanç hürriyeti, gerek eğitim imkânlarına erişim, gerekse siyasi temsil bakımından Müslümanlar Mozambik’te ikinci sınıf insan muamelesi görmeye devam etmiştir. Ülkede dinî eğitim yasak olup, Müslümanların haklarını temsil edebilecek güçlü bir siyasi oluşum da bulunmamaktadır. Bununla birlikte ülke meclisinde farklı görüşlere mensup Müslüman milletvekilleri görev yapmaktadır. Öte yandan çoğunluğu Müslüman olmayan bir ülke olmasına karşın Mozambik, İslam İşbirliği Teşkilatı’na da üyedir.

Günümüzde 30 milyon civarındaki nüfusun kesin olarak bilinmemekle birlikte en az %20’sinin Müslüman olduğu tahmin edilmektedir. Müslümanlar özellikle başkent Maputo ve ülkenin kuzey kesimlerinde yoğundur.