Temel Göstergeler
Resmi AdıBirleşik Meksika Devletleri
Yönetim BiçimiBaşkanlık tipi federal cumhuriyet
Bağımsızlık Tarihi16 Eylül 1810 (ilan), 27 Eylül 1821 (tanınma) (İspanya’dan)
BaşkentMexico City (22 milyon)
Yüzölçümü1.964.375 km2
Nüfusu127 milyon (2018)
Nüfusun Etnik Dağılımı%62 Amerikan-İspanyollar (Mestizo-Melezler), %21 Yerliler, %15 Meksikalı beyazlar, %2 Afrika asıllılar ve diğerleri
İklimiKimi kesimlerde tropik iklim, kimi kesimlerde ise çöl iklimi görülmektedir.
Coğrafi KonumuKuzey Amerika’nın güneyinde yer alan Meksika, kuzeyden ABD, güneyden Guatemala, Belize ve Pasifik Okyanusu, doğudan Meksika Körfezi ve Karayip Denizi, batıdan ise yine Pasifik okyanusu ile çevrilidir.
KomşularıABD (3.155 km), Guatemala (958 km), Belize (276 km), kıyı şeridi (9.330 km)
Dilİspanyolca, yerel diller
Din%92 Hristiyan, %8 diğer inançlara mensup olanlar ve ateistler
Ortalama Yaşam Süresi76,3 yıl (2018)
Okuma-Yazma Oranı%94,9 (2016)
Para BirimiMeksika Pesosu
Millî Gelir1.223.359 milyar dolar (2018 IMF)
Kişi Başı Ortalama Milli Gelir9.807 dolar (2018 IMF)
İşsizlik Oranı%3,4 (2017)
Enflasyon Oranı%6 (2017)
Reel Büyüme Hızı%2 (2017)
Yoksulluk Oranı%46,2 (2014)
İhracat ÜrünleriOtomobil, kara taşıtları için yedek parça, elektronik cihazlar, ham petrol, motorlu taşıt, telefon cihazları, izole tel ve kablolar, monitör ve TV alıcıları, tıbbi cihazlar, mobilya, buzdolabı ve dondurucular.
İthalat ÜrünleriPetrol yağları, elektronik entegre devreler, kara yolu taşıtları aksamı ve yedek parçaları, otomobil, telefon ve diğer elektronik cihazlar, pistonlu motorlar, petrol gazları, plastik eşya, otomatik bilgi işlem makinaları.
Başlıca Ticaret OrtaklarıABD, Çin, Japonya, Güney Kore, Almanya, Kanada, Malezya, Brezilya, Kolombiya.

Ülke Tarihi

Amerika kıtasının en köklü medeniyetlerine ev sahipliği yapan Meksika topraklarında bilinen en eski insan yerleşimleri MÖ 10.000’li yıllara kadar gitmekle birlikte, bölgedeki ilk medeniyet MÖ 1500’lü yıllardan itibaren izlerine rastlanan Olmeklerdir.

Kökleri MÖ 26. yüzyıla kadar götürülen ve uzun bir kuruluş ve kökleşme döneminden geçerek MÖ 6. yüzyılda yükselişe geçen, MS 3. yüzyılda altın çağını yaşayan Maya uygarlığı, yalnızca Orta Amerika’nın değil, dünyanın en önemli uygarlıklarından biri kabul edilmektedir. 9. yüzyıla kadar varlığını sürdüren Mayalar, bugünkü Meksika’yla birlikte El-Salvador’dan Guatemala ve Honduras’a kadar olan bölgeyi kapsayan köklü ve zengin bir medeniyet kurmayı başarmıştır. Mayalardan sonra Orta Amerika’nın öne çıkan en önemli uygarlığı Aztekler olmuştur. 14-16. yüzyıllar arasında etkin olan Aztekler, zengin bir dil, kültür, sanat, inanç, bilim ve yaşantı tecrübesi ortaya koymuşsa da sömürge faaliyetleri sonrasında bu mirasın önemli bir bölümü İspanyollarca ortadan kaldırılmıştır. Maya ve Aztekler dışında bugünkü Meksika coğrafyasında Teotihuacan, Zapotekler ve Toltekler gibi başka önemli uygarlıklar ve şehirler de yaşamıştır.

Meksika toprakları, Amerika kıtasındaki sömürge faaliyetleri kapsamında, 1519’da Herman Cortes liderliğindeki İspanyollar tarafından işgal edilmiş ve bölgedeki ilk İspanyol kolonileri bu tarihte kurulmuştur. İspanya, işgal ettiği Meksika topraklarında büyük soykırımlar gerçekleştirmiş, yerli halk vahşice katledilirken binlerce yıllık köklü medeniyetlere ait zenginlikler de talan edilmiş, şehirler ve mimari eserler yıkılarak ortadan kaldırılmıştır. İşgal tarihinde 25 milyon civarında olduğu tahmin edilen yerli halka ait nüfusun 1650’lerde 1,5 milyona kadar düştüğü ifade edilmektedir.

Yaklaşık üç asır İspanya hâkimiyeti altında kalan Meksika’da, Napolyon tarafından işgal edilerek zayıflayan İspanya’ya karşı 16 Eylül 1810’da bağımsızlık ilan edilmiş ve 11 yıl devam eden savaş sonucunda İspanya Meksika’nın bağımsızlığını 1821’de tanımıştır. Bu süreç Meksika Bağımsızlık Savaşı olarak anılmaktadır. Bağımsızlık sonrası dönemde devlet sisteminin oturması uzun zaman almış, bu yıllarda iki kısa ömürlü imparatorluk (ilki 1821-1823 ve ikincisi 1864-1867) dışında, Birinci (1824-1846) ve İkinci Meksika Cumhuriyeti (1846-1863) tecrübeleri yaşanmıştır. Aynı dönemde ABD ile yapılan savaşlarda Teksas, Arizona, Kaliforniya gibi büyük ve önemli topraklar kaybedilmiştir.

1876-1911 yılları arasında iktidarda kalan Porfirio Diaz, ülkeyi uzun yıllar otoriter bir rejimle yönetmiş ve 1910 yılında patlak veren iç savaş sonrasında görevden alınmasını takiben Paris’e kaçmış ve 1915’te orada ölmüştür. 1920’ye kadar devam eden iç savaş “Meksika Devrimi” ile neticelenirken, savaşta yaşamını yitirenlerin sayısının 2 milyonu aştığı tahmin edilmektedir. Takip eden süreçte Meksika, görece daha istikrarlı bir görüntü vermişse de özellikle ekonomik sorunlar, yoksulluk ve gelir dağılımındaki büyük farklar ülkenin ana gündem maddesi olmaya devam etmiştir. Söz konusu sorunlar, uzun vadede ABD ile kaçak göçmen sorununu doğurmuştur.

Siyasi Yapı

2010 yılında bağımsızlığının 200. yılını kutlayan Meksika, 1917’de kabul edilen anayasaya göre yönetilmektedir. Buna göre devlet; yasama, yürütme ve yargı erkleri arasında güçler ayrılığı ilkesine göre yönetilmektedir. Temsilî demokrasi ile yönetilen federal bir cumhuriyet olan ülke, 31 federal bölge ve özerk konumdaki başkentten oluşmaktadır. Devlet başkanı aynı zamanda başbakanlık makamını da temsil etmekte olup altı yılda bir gerçekleştirilen seçimlerle belirlenmektedir. Seçilmiş devlet başkanı, kabineyi belirleme, federal bölge valisini, yüksek rütbeli subayları ve yargı temsilcilerini atama yetkisine sahiptir.

Yasama organı 128 üyeli senato ve 500 üyeli temsilciler meclisinden oluşmaktadır. Senato üyeleri altı yıllığına göreve gelirken, temsilciler meclisi ise üç yılda bir gerçekleştirilen seçimlerle belirlenmektedir. Ülkede başkanlık, senato ve temsilciler meclisi seçimleri son olarak 1 Temmuz 2018 tarihinde gerçekleştirilmiş olup bir sonraki başkanlık ve senato seçimlerinin 2024’te, temsilciler meclisi seçimlerinin 2021’de gerçekleştirilmesi planlanmaktadır. Son başkanlık seçimlerini kazanan Andres Manuel Lopez Obrador, 1 Aralık 2018 itibarıyla göreve başlamıştır.

Ekonomik Durum

Meksika ekonomisi 1980’lerden itibaren güçlenmeye başlamış ve ülke bugün dünyanın en büyük 15 ekonomisinden biri hâline gelmiştir. Öte yandan Meksika ekonomisi Çin, Rusya, Brezilya ve Hindistan’la birlikte dünyanın gelişmekte olan beş ekonomisinden biri konumundadır. Son 10 yıldır düşük yüzdeli düzenli bir ekonomik büyüme trendinin yakalandığı ülkede, enflasyon ve işsizlik düşük seviyede seyretmekle birlikte, yoksulluk oranı %50’lere dayanmıştır.

130 milyona yaklaşan nüfusu ve yüksek genç nüfus oranı ile Meksika, büyük bir ekonomik potansiyele sahiptir. Brezilya’dan sonra Latin Amerika’nın ikinci, dünyanın ise 11. en kalabalık ülkesi konumundaki Meksika’da iş gücü de 55 milyon civarındadır.

İş gücünün dörtte birini, millî gelirin %30’dan fazlasını karşılayan sanayi sektörü, özellikle başkentte ve büyük şehirlerde gelişmiştir. Başlıca sanayi dalları gıda, tütün, kimya, petrol, demir-çelik, maden, tekstil ve otomotivdir. Tarım sektörünün ülke ekonomisindeki payı %5’in altında olup başlıca ürünler mısır, buğday, soya fasulyesi, pirinç, pamuk, kahve, fasulye ve domatestir. Ülkede hayvancılık da sınırlı düzeyde gerçekleştirilmektedir.

Meksika ekonomisi büyük oranda ABD ile olan ticarete endekslidir. Hâlihazırda 46 ülke ile serbest ticaret anlaşması bulunan Meksika, ticaretinin %90’ını bu ülkelerle gerçekleştirmektedir. 2018 verilerine göre 450,9 milyar doları ihracat, 464,2 milyar doları ithalat olmak üzere toplam dış ticaret hacmi 915,1 milyar dolardır. Dış ticarette tekel pozisyonundaki en önemli partner, ihracatın %80’ini, ithalatın %50’sini tek başına karşılayan ABD’dir.

Doğal kaynaklar bakımından zengin olan ülkede en önemli yer altı kaynağı, ihracat gelirlerinin %10’unun, kamu gelirlerinin üçte birinin karşılandığı petroldür. Bir kamu şirketi olan Pemex dünyadaki en büyük 10 petrol şirketinden biridir. Bununla birlikte son yıllarda ekonominin çeşitlendirilmesi kapsamında petrolün ülke ekonomisindeki rolü daraltılmaktadır. Diğer önemli kaynaklar gümüş, bakır, çinko, altın, kurşun ve doğal gazdır.

Türkiye ile İlişkiler

Türkiye ile Meksika arasındaki ilk resmî temaslar 1927 yılında kurulmuş olup yakın geçmişe kadar durağan düzeyde seyretmiş, son yıllarda ise büyük bir ivme kazanarak “stratejik ortaklık” seviyesine yükselmiştir. 2013 yılında dönemin Meksika Devlet Başkanı Enrique Pena Nieto’nun ülkemize, 2015 yılında da Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’ın kalabalık bir bakan heyeti ile Meksika’ya yaptığı ziyaretler, iki ülke arasında bu düzeyde gerçekleştirilen ilk ziyaretler olarak tarihe geçmiş; ziyaretlerde ticaret, güvenlik, turizm, kültür gibi pek çok alanda 20’ye yakın anlaşma imzalanmıştır. İki ülkenin başkentlerinde hizmet vermekte olan büyükelçilikleri dışında Türkiye’de İstanbul Başkonsolosluğu, Mersin ve İzmir fahri konsoloslukları, Meksika’da Veracruz, Cancun, Monterrey, Tijuana ve Guadalajara fahri konsoloslukları bulunmaktadır.

Türkiye ile Meksika arasındaki ticari ilişkiler, siyasi ilişkilerde yaşanan bu olumlu ivmenin de etkisiyle büyük bir sıçrama gerçekleştirmiştir. Türkiye’nin Latin Amerika bölgesinde Brezilya’dan sonra ikinci büyük partneri konumundaki Meksika, 130 milyona yaklaşan nüfusu ile Türkiye açısından önemli bir potansiyel barındırmaktadır. Bu nedenle iki ülke arasında serbest ticaret anlaşması imzalanması yönündeki müzakereler devam etmektedir. Bununla birlikte coğrafi uzaklık nedeniyle ulaşım maliyetlerinin yüksek oluşu ve iki ülkenin kendi kolay pazarlarına odaklanması nedeniyle bu potansiyel istenilen seviyede değerlendirilememektedir. 2007 yılında 548 milyon dolar olan toplam ticaret hacmi, 2012 yılında ilk defa 1 milyar doların üzerine çıkmış ve takip eden yıllarda da bu seviyede seyretmeye devam etmiştir. Son olarak iki ülke arasındaki toplam ticaret hacmi 2018 yılında 600 milyon doları Türkiye’den Meksika’ya ihracat, 634 milyon doları da ithalat olmak üzere toplamda 1,234 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Türkiye’den Meksika’ya ihraç edilen başlıca ürünler otomobil, mücevher, motorlu taşıt, kara yolu taşıtları için yedek parça, kabuklu meyveler, demir-çelik malzemeler, alüminyum saclar, çinko cevheri ve tütündür. Meksika’dan ithal edilen başlıca ürünlerse polimerler, otomobil, tıbbi cihazlar, telefon cihazları, boya maddeleri, demir-çelik, kuru baklagiller, otomatik bilgi işlem makineleri, elektrik devreleri ve kara yolu taşıtları için yedek parçalardır.

Müslümanların Durumu

Diğer Latin Amerika ülkelerinde olduğu gibi, Meksika’da da İslamiyet’in tarihine ilişkin detaylı bilgiler mevcut değildir. İspanyol sömürgeciliği döneminde köle taşımacılığı kapsamında kıtaya Afrika’dan getirilen Müslümanlar olduğu tahmin edilmekle birlikte, bu izler İspanya’nın Endülüs’teki soykırımlarının bir uzantısı olarak Güney Amerika’da yürüttüğü toplu katliamlarla silinmiştir.

Günümüzde ülkede bir kısmı yerli, bir kısmı ise başta Suriye, Lübnan ve Türkiyeliler olmak üzere Ortadoğu ve Afrika bölgesinden gelen yabancıların oluşturduğu bir Müslüman cemaati mevcuttur. Toplam sayıları tam olarak bilinmemekle birlikte ülkedeki Müslümanların sayısının 10.000 civarında olduğu tahmin edilmektedir. Son yıllarda Latin Amerika bölgesinde İslamiyet’e olan ilginin artmasıyla birlikte, oransal olarak ülkedeki Müslüman varlığında da büyük artışlar gözlemlenmektedir. Ancak bölgede İslami bir geleneğin olmayışı, dünya Müslümanlarının yoğun olarak yaşadığı coğrafyalara olan uzaklık, anadilde dinî yayınların son derece sınırlı oluşu gibi nedenler, bölge Müslümanları açısından en önemli sorun alanlarını oluşturmaktadır.