Temel Göstergeler
Resmi AdıKabo Verde Cumhuriyeti
Yönetim BiçimiParlamenter demokrasi
Bağımsızlık Tarihi5 Temmuz 1975 (Portekiz’den)
BaşkentPraia (160.000)
Yüzölçümü4.033 km2
Nüfusu580.000 (2020)
Nüfusun Etnik Dağılımı%71 Kreol, %28 Afrika kökenliler, %1 diğer
İklimiIlıman iklim hâkimdir.
Coğrafi KonumuKuzey Atlantik Okyanusu’nda bir takımada ülkesi olan Kabo Verde, Batı Afrika’da Senegal ve Moritanya’nın batısında yer almaktadır.
KomşularıHiçbir ülke ile kara sınırı olmayan Kabo Verde’nin kıyı şeridi 965 km’dir.
DilPortekizce (resmî), Kreol
Din%85 Hristiyan, %11 dinsiz, %2 Müslüman, %2 diğer
Ortalama Yaşam Süresi73,2 yıl (2020)
Okuma-Yazma Oranı%86,8 (2015)
Para BirimiEskudos
Millî Gelir1,987 milyar dolar (2018 Dünya Bankası)
Kişi Başı Ortalama Milli Gelir3.598 dolar (2019 IMF)
İşsizlik Oranı%9 (2017)
Enflasyon Oranı%1 (2020)
Reel Büyüme Hızı%5 (2019)
Yoksulluk Oranı%35 (2015)
İhracat ÜrünleriKonserve ve dondurulmuş balık, ayakkabı, tekstil ürünleri, deniz mahsulleri
İthalat ÜrünleriPetrol yağları, binek otomobiller, çimento, pirinç, kümes hayvanı eti, süt ürünleri, motorlu taşıtlar, demir-çelik ürünleri, tıbbi cihazlar, mısır, telefon cihazları
Başlıca Ticaret Ortaklarıİspanya, Portekiz, İtalya, Belçika, Hollanda, Çin

 

Ülke Tarihi

Kabo Verde Adaları’nın sömürge faaliyetleri kapsamında 15. yüzyılın ortalarında Portekiz ve Cenevizli gemiciler tarafından keşfedildiği ve adalardaki ilk yerleşimlerin bundan sonra başladığı iddia edilmektedir. Adalar yüzyıllar boyunca Atlas Okyanusu’ndaki köle taşımacılığında önemli duraklardan biri olmuştur. 19. yüzyılda köle ticaretinin zayıflamasıyla bu alandaki önemini kaybeden Kabo Verde, buna karşın okyanusun ortasında yer alan konumuyla ticaret gemileri için hayati duraklardan biri olma işlevini sürdürmüştür.

Afrika kıtasının diğer ülkelerinde olduğu gibi Kabo Verde de 20. yüzyılın ikinci yarısında bağımsızlık sürecine girmiştir. Ülkedeki bu yöndeki girişimler karşısında Portekiz, Kabo Verde’nin statüsünü koloniden denizaşırı ile dönüştürmüştür. Gine ile birlikte girişilen bağımsızlık mücadelesinde hareketin siyasi öncülüğünü Gine Bissau ve Kabo Verde’nin Bağımsızlığı için Afrika Partisi (PAIGC) yürütmüştür. Bu mücadele 1960’larda kanlı bir savaşa dönüşmüş ve bu süreçte binlerce insan yaşamını yitirmiştir. Amilcar Cabral’ın fikrî liderliğinde devam eden bağımsızlık mücadelesi, Cabral’ın 1973 yılında uğradığı suikast sonucu hayatını kaybetmesinin ardından önce Gine Bissau’nun, akabinde Kabo Verde’nin bağımsızlığını kazanması ile sonuçlanmıştır. 1974 yılında Portekiz’de gerçekleşen Karanfil Devrimi’nden sonra yürütülen diplomatik süreçle Kabo Verde 5 Temmuz 1975’te bağımsız bir devlet statüsü kazanmıştır.

Bağımsızlığın kazanılmasının ardından Gine-Bissau ile ilişkilerin gerilmesi sebebiyle bağımsızlık sürecindeki PAIGC isim değiştirerek Kabo Verde’nin Bağımsızlığı için Afrika Partisi’ne (PAICV) dönüşmüştür. PAICV 1980’den 1991 yılına kadar ülkeyi tek parti rejimi ile yönetmiş, bu tarihten itibaren çok partili demokratik sisteme geçiş yapılmıştır. Geride kalan çeyrek yüzyılı aşkın zaman diliminde ülke, siyasi istikrarını korumaktadır.

Siyasi Yapı

Bağımsızlığını Portekiz’e karşı 1975 yılında kazanan Kabo Verde, bağımsızlık sonrası süreçte tek parti yönetimi ile idare edilmiş ve 1991 yılında demokratik sisteme geçiş yapılmıştır. O tarihten bu yana ülkede demokratik yönetim istikrarlı bir şekilde devam etmektedir.

Yarı başkanlıkla yönetilen ülkede devlet başkanı beş yılda bir yapılan seçimlerle iş başına gelmektedir. 2011 yılında gerçekleştirilen başkanlık seçimlerinin ikinci turunda aldığı %54 oyla göreve gelen Jorge Carlos Fonseca, 2016 seçimlerini ise ilk turda aldığı %74’lük oy oranıyla kazanmıştır ve hâlen ikinci görev dönemini sürdürmektedir. Bir sonraki başkanlık seçimlerinin 2021 yılında yapılması planlanmaktadır.

Yasama organı 72 sandalyeden oluşan parlamentodur. Milletvekilleri beş yılda bir düzenlenen seçimlerle belirlenmektedir. Son parlamento seçimi Mart 2016’da yapılmış ve Hristiyan demokrat liberal parti Movement for Democracy (MpD), oyların %54’ünü alarak birinci parti olmuş ve parlamentoda 40 sandalye kazanmıştır. Bağımsızlık mücadelesinden bu yana ülkenin önemli bir siyasi damarını teşkil eden PAICV ise %38 oy oranı ile ikinci sırada kalmış ve 29 sandalye kazanabilmiştir. Böylece PAICV’nin 15 yıldır devam eden iktidarı son bulmuş, MpD tek başına iktidara gelmiştir.

Yürütme organı başbakanın liderlik ettiği ve cumhurbaşkanı tarafından atanan hükümettir. 2016 parlamento seçimlerinin ardından bu göreve MpD lideri Ulisses Correia e Silva gelmiştir. Ülke idari olarak 22 bölgeye ayrılmıştır.

Ekonomik Durum

Yarım milyonun biraz üzerindeki nüfusu ve 4.000 kilometrekarelik yüzölçümü ile küçük bir takımada ülkesi olan Kabo Verde, son yıllarda belirgin bir gelişim sürecine girmiş olmakla birlikte, küçük bir ekonomiye sahiptir. Siyasi istikrarın doğal bir sonucu olarak son 10 yılda yaklaşık %3’lük ortalama bir büyüme yakalanmış ve ülkedeki yoksulluk oranı %35 seviyelerine gerilemiştir. Yaklaşık 2 milyar dolarlık GSYİH’ye sahip olan ülkede, kişi başı ortalama yıllık gelir 4.000 dolara yaklaşmıştır.

Ekonomi büyük oranda turizm sektörüne, yurt dışındaki vatandaşlardan gelen döviz girdilerine ve dış yardımlara bağlıdır. Millî gelirin dörtte üçü hizmet sektöründen karşılanmakta olup bunun büyük bir kısmını turizm gelirleri oluşturmaktadır. Sınırlı düzeydeki sanayi faaliyetinin ekonomideki payı ise %17 civarındadır. Öne çıkan sahalar gıda ve balık işleme, gemi tamiri, ayakkabı, tuz madenciliği ve tekstildir. Halkın yarısına yakını kırsal kesimde yaşasa da ciddi su sıkıntısı ve arazinin sınırlı oluşu nedeniyle tarımsal faaliyetler kısıtlıdır. Yetiştirilen başlıca ürünler; muz, mısır, fasulye, kahve, yerfıstığı, şeker kamışı ve patatestir. Balıkçılık ise oldukça yaygındır ve en önemli ihracat kalemlerini taze dondurulmuş konserve balık ile diğer deniz mahsulleri oluşturmaktadır.

Dış ticarette 2010’lu yılların ilk yarısında yıllık hacim 1 milyar doları aşsa da bu rakam 2010’ların ikinci yarısında 1 milyar dolar seviyesinin altında kalınmıştır. 2018 yılında dış ticaret hacmi 75 milyon doları ihracat, 814 milyon doları ithalat olmak üzere toplamda 889 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Tarımsal faaliyetlerin sınırlı oluşu ve bir takımada ülkesi olması, Kabo Verde’yi dış ticarette özellikle gıda temini açısından dışa bağımlı hâle getirmektedir. Kabo Verde’nin başlıca dış ticaret ortakları İspanya, Portekiz, İtalya, Belçika, Hollanda ve Çin’dir.

Türkiye ile İlişkiler

Türkiye ile Kabo Verde arasındaki diplomatik temaslar ilk olarak 1979 senesinde tesis edilmiş ve bugüne kadar oldukça sınırlı bir seviyede kalmıştır. Son yıllarda Türkiye’nin Afrika kıtasına yönelik açılımları kapsamında Kabo Verde ile ilişkilerin güçlenmesi için de adımlar atılmaktadır. Bu amaçla Türkiye tarafından bir eylem planı hazırlanmış ve Kabo Verde resmî makamlarına sunulmuştur. İki ülke arasında bugüne kadar üst düzey bir ziyaret gerçekleşmemiş olup, 2008 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu vesilesi ile iki ülke cumhurbaşkanları New York’ta bir görüşme gerçekleştirmiştir. Bunun dışında iki ülke arasındaki resmî temaslar yine uluslararası organizasyonlarda, bakanlık düzeyinde görüşme ve toplantılarla sürdürülmektedir.

Türkiye ile Kabo Verde arasındaki ticari ilişkiler de Kabo Verde’nin sınırlı ekonomiye sahip küçük bir ada ülkesi olmasının da etkisiyle düşük düzeyde seyretmektedir. 2010’lu yıllarda karşılıklı ticaret hacmi 5 ila 10 milyon dolar aralığında seyretmiş ve 2019 yılında da 9,1 milyon doları Türkiye’den Kabo Verde’ye ihracat, 0,5 milyon doları ithalat olmak üzere toplamda 9,6 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Türkiye’den Kabo Verde’ye ihraç edilen başlıca ürünler; temizlik malzemeleri, demir-çelik ürünler, hazır gıda, beyaz eşya, motorlu taşıt ve makinelerdir. Kabo Verde’den Türkiye’ye ithal edilen temel ürünse balıktır.

Müslümanların Durumu

Kabo Verde, sömürge dönemindeki misyonerlik faaliyetleri ile Hristiyanlaştırılmış Afrika ülkelerinden biridir. Günümüzde ülke nüfusunun büyük çoğunluğunu Katolik Hristiyanlar oluşturmaktadır.

Ülkede çok küçük bir Müslüman topluluk bulunmaktadır. Sayıları 1.500 civarındaki Müslümanlar, büyük oranda başta Senegal olmak üzere Batı Afrika ülkelerinden bu ülkeye gelmiştir. Bununla birlikte ülkede İslamiyet’e olan ilgi giderek artmaktadır.