Temel Göstergeler | |
Resmi Adı | Honduras Cumhuriyeti |
Yönetim Biçimi | Başkanlık tipi demokrasi |
Bağımsızlık Tarihi | 15 Eylül 1821 (İspanya’dan) |
Başkent | Tegucigalpa (1,2 milyon) |
Yüzölçümü | 112.490 km2 |
Nüfusu | 9,4 milyon (2018) |
Nüfusun Etnik Dağılımı | %97 Melez, %2 Afrikalı, %1 Avrupalı |
İklimi | Alçak kesimlerde subtropikal, yüksek kesimlerde ılıman iklim görülmektedir. |
Coğrafi Konumu | Orta Amerika ülkesi olan Honduras’ın doğusunda Karayip Denizi, batısında El Salvador, kuzeyinde Guatemala, güneyinde Nikaragua yer almaktadır. Batıda Pasifik Okyanusu’na da küçük bir kıyısı bulunmaktadır. |
Komşuları | Nikaragua (940 km), El Salvador (391 km), Guatemala (244 km), kıyı şeridi (823 km) |
Dil | İspanyolca |
Din | %83 Hristiyan, % 17 diğer (Ateist, Müslüman, Yahudi, Budist, belirsiz) |
Ortalama Yaşam Süresi | 71,3 yıl (2018) |
Okuma-Yazma Oranı | %89 (2016) |
Para Birimi | Honduras Lempirası |
Millî Gelir | 23,778 milyar dolar (2018 IMF) |
Kişi Başı Ortalama Milli Gelir | 2.521 dolar (2018) |
İşsizlik Oranı | %56 (2017) |
Enflasyon Oranı | %3,9 (2017) |
Reel Büyüme Hızı | %3,7 (2018) |
Yoksulluk Oranı | %30 (2014) |
İhracat Ürünleri | Kahve, tekstil ürünleri, izole tel ve kablolar, muz, tropik meyveler, palm yağı, kabuklu hayvan, tütün, makine yedek parçaları, altın. |
İthalat Ürünleri | Pamuk ve sentetik iplik, petrol yağ ve gazları, telefon cihazları, izole tel ve kablolar, elektrik teçhizatı, örme mensucat, demir-çelik, tıbbi ilaç, otomobil, motorlu taşıtlar. |
Başlıca Ticaret Ortakları | ABD, Çin, Meksika, Almanya, El Salvador, Hollanda, Guatemala, Nikaragua, Kosta Rika, Belçika. |
Ülke Tarihi
Honduras’ın sömürge öncesi tarihi, Orta Amerika coğrafyasıyla büyük oranda ortaktır. Meso-Amerikan kültürünün bir parçası olan bu coğrafyada Maya uygarlığı yüzlerce yıl etkili olmuştur. Bölgeye sömürge amacıyla gelen ilk Avrupalı denizci 1502’de Kristof Kolomb’dur. Onun kıtaya yaptığı dördüncü ve son seferinde bölgeye ulaştığı ve kıyılarındaki derin sular sebebiyle buraya “derinlik” anlamına gelen “Honduras” ismini verdiği bilinmektedir. 1524 yılından itibaren bölgeyi ele geçirmeye başlayan İspanyollar, 1539’da Honduras’ı hâkimiyetleri altına almıştır. İspanyol sömürgeciliğinin tam üç asır devam ettiği Honduras, zengin gümüş yataklarıyla öne çıkmıştır. Gümüş madeninin çıkartılmasında 17. yüzyılın ortalarına kadar Orta Amerika’daki diğer sömürgelerden ve Angola’dan getirilen köleler kullanılmıştır. İspanyolların tam olarak hâkimiyet kuramadığı kuzeydoğudaki Atlantik kıyıları boyunca uzanan ve Sivrisinek Sahili olarak da bilinen bölgedeki İngiliz destekli Miskito Krallığı ise 17. yüzyılın başlarından 19. yüzyıl sonlarına kadar varlığını sürdürmeyi başarmıştır. Bu bölge 1894’te Nikaragua’ya bağlanmışsa da bölgenin bir kısmı 1960 yılında Honduras sınırlarına dâhil edilmiştir.
Diğer pek çok Latin Amerika ülkesi gibi 19. yüzyıl başlarında bağımsızlık sürecine giren ve 15 Eylül 1821’de İspanya’ya karşı bağımsızlığını ilan eden Honduras, 1823’e kadar 1. Meksika İmparatorluğu’nun, ardından 1838 yılında dağılıncaya kadar da Orta Amerika Federal Cumhuriyeti’nin bir parçası olmuştur. 1840 ve 1850’li yıllarda Honduras, dağılan federasyonu yeniden kurma hedefi güttüyse de bunda başarılı olamamıştır.
ABD, 20. yüzyılın başlarından itibaren Honduras’a yönelmiş ve yüzyılın ilk çeyreğindeki askerî müdahalelerle ülkeyi kontrolü altına almıştır. Ülkenin özellikle giderek gelişen muz endüstrisi ABD’nin eline geçmiş ve Amerikan meyve şirketleri ülke yönetimi üzerinde etkin olmaya başlamış, bu da diplomasiye “Muz Cumhuriyeti” tabirinin girmesine neden olmuştur.
1920’li yıllarda çok sayıda askerî darbeye sahne olan Honduras, 2. Dünya Savaşı’nda Müttefik Devletler tarafında yer almıştır. Savaş sonrası süreçte anayasal krizler, siyasi kaos ortamı ve toplumsal sorunlar giderek artmış ve 1963’te gerçekleştirilen askerî darbe ile 20 yıl sürecek cunta rejimi başlamıştır. 1969 yılında El Salvador’la yaşanan sınır ve göçmen sorunları El Salvador’un Honduras’ı işgaline kadar varmış, altı gün süren ve Dünya Kupası öncesinde iki ülke futbol takımlarının karşı karşıya geldiği süreçte patlak verdiği için “Futbol Savaşları” olarak bilinen savaş, Amerikan Devletleri Teşkilatı OAS’ın 20 Temmuz 1969’daki müdahalesi ile sona ermiştir. Savaşın ardından 130.000 El Salvadorlu göçmen sınır dışı edilmiştir.
1979 yılından itibaren cunta rejimine kademeli olarak son verilmiş ve ülkede anayasal sisteme geri dönülmüştür. Ocak 1982’de yapılan seçimlerde Roberto Suazo Cordova cumhurbaşkanı seçilmiştir. Ülkedeki demokratik yönetim 2009 yılında gerçekleştirilen ve seçilmiş cumhurbaşkanı Manuel Zelaya’nın görevden alındığı askerî darbeye kadar devam etmiş, darbe sonrasında geçiş dönemi yönetimleri ve ardından gerçekleştirilen seçimlerle rejim sürdürülmüştür.
Siyasi Yapı
1821 yılında bağımsızlığını kazanan Honduras, 2021 yılında bağımsızlığının 200. yıl dönümünü kutlamaya hazırlanmaktadır. Başkanlık sistemi ile yönetilen ülkede, devlet başkanı yürütme organının başıdır ve dört yılda bir gerçekleştirilen seçimlerle belirlenmektedir. Ocak 2014’ten bu yana başkanlık koltuğunda oturan Juan Orlando Hernandez, 2017 yılı Kasım ayında yapılan son seçimlerden galip ayrılarak ikinci dönemine başlamıştır. 2009 yılında gerçekleştirilen askerî darbenin ardından seçilmiş devlet başkanı Manuel Zelaya’nın görevden alınması ve gerek 2013 gerekse 2017 seçimlerindeki belirsizlikler boyunca ABD, mevcut başkan Hernandez’e destek vermiştir. Darbe sonrası süreçte pek çok bölge ülkesi Honduras’la ilişkileri dondururken, Zelaya’nın dönemin Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez’e olan yakınlığı ABD’nin sürece yaklaşımında belirleyici olmuştur.
Yasama organı 128 sandalyeden oluşan tek kanatlı ulusal meclistir. Milletvekilleri dört yılda bir gerçekleştirilen genel seçimlerle belirlenmektedir. Kasım 2017’deki son seçimlerde Ulusal Parti (PNH) %47 oyla 61 sandalye, Özgürlük ve Yeniden Yapılanma Partisi (LIBRE) %23 oyla 30 sandalye, Liberal Parti (PLH) ise %20 oyla 26 sandalye kazanmıştır.
Ekonomik Durum
Tüm Amerika kıtasının en yoksul ikinci ülkesi olan Honduras, dünya üzerinde yoksulluk sorununun en yüksek düzeyde görüldüğü ülkelerden biridir. Halkın üçte birinin yoksulluk sınırı altında olduğu ülkede, kişi başı ortalama gelir 2.500 dolar civarındadır ve gelir eşitsizliği çok yüksektir. Yüzlerce yıl devam eden sömürge dönemi ve bağımsızlık sonrası süreçte yaşanan siyasi istikrarsızlıklar bugün Honduras’ın içinde bulunduğu ekonomik zorlukların temel nedenlerini teşkil etmektedir. Günümüzde de ülke ekonomisi büyük oranda ABD’ye ve başta IMF olmak üzere küresel finans kuruluşlarına endekslidir.
1998 yılında yaşanan Mitch Kasırgası 10.000’den fazla insanın ölümüne yüz binlerce insanın evsiz kalmasına ve milyarlarca dolarlık zarara yol açmıştır. Kasırganın sebep olduğu maddi ve manevi yıkım 2000’li yıllarda ülke ekonomisi açısından büyük sıkıntılar doğurmuştur.
Ülkedeki en önemli geçim kaynağı tarımdır. Halkın %40’tan fazlası tarım alanında faaliyet göstermektedir ve millî gelirin %15’i bu sektörden elde edilmektedir. Ülkede yetiştirilen en önemli ürün olan kahve, aynı zamanda ihracatın da %15’inin karşılandığı en önemli kalemdir. Diğer önemli tarım ürünleri muz, tropik meyveler, şeker kamışı, narenciye ve mısırdır; ayrıca hayvancılık ve balıkçılık da yaygındır.
Ekonomi büyük oranda hizmet sektörüne dayalıdır ve millî gelirin yarısından fazlası bu sektörden elde edilmektedir. Sanayi ise yeterince gelişmemiştir. Bu alanda öne çıkan başlıca sahalar gıda işleme, tekstil, ağaç işleme ve şekerdir.
Honduras’ın dış ticaret hacmi 2010’lu yıllar boyunca 12 ila 13 milyar dolar aralığında seyretmiş ve son olarak 2018’de önemli bir artış yakalayarak 8,2 milyar doları ihracat, 10,3 milyar doları ithalat olmak üzere toplamda 18,5 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir.
Honduras’ın dış ticaretteki en önemli partneri ABD’dir. Toplam dış ticaretin üçte birden fazlasını tek başına karşılayan ABD’nin ihracattaki payı %40, ithalattaki payı %35’ler civarındadır.
Türkiye ile İlişkiler
Türkiye ile Honduras arasındaki ilişkiler her bakımdan başlangıç seviyesindedir. Gerek tarihî, kültürel ve coğrafi uzaklıklar gerekse her iki ülkenin farklı öncelikleri ve siyasi şartları sebebiyle ilişkiler yakın geçmişe kadar oldukça sembolik düzeyde devam etmiştir. Son yıllarda Türkiye’nin Latin Amerika ve Karayip bölgesine yönelik açılımlarının da etkisiyle ikili ilişkilerde belirgin bir ilerleme kaydedilmiştir. 2015 yılında hizmete giren ve Honduras’a akredite olan Guatemala Büyükelçiliği ikili ilişkilerin gelişimi açısından önemli bir adımdır. Devletler arasında bugüne kadar başkanlık ya da bakanlık düzeyinde resmî bir ziyaret gerçekleşmemiş olup bahsi geçen üst düzey diplomatik temaslar uluslararası toplantılar vesilesiyle kurulmuştur.
İki ülke arasındaki ticari ilişkiler 2010 yılına kadar 10 milyon bandı altında seyrettikten sonra 2011 yılında ilk kez bu seviyeyi aşarak 12 milyon dolara ulaşmış ve 2018 yılına kadar 10 ila 20 milyon dolar aralığında sürmüştür. 2018 yılında ise büyük bir sıçrama yakalanmış ve 27,3 milyon doları Türkiye’den Honduras’a ihracat, 3,4 milyon doları ithalat olmak üzere toplamda 30,7 milyon dolarlık bir dış ticaret hacmi gerçekleşmiştir. Türkiye’den Honduras’a ihraç edilen başlıca ürünler; demir-çelik, inşaat malzemeleri, tarım makineleri, çimento, tabanca ve ateşli silah, nişasta, tuz, dikiş makinesi ve hazır gıdalardır. Honduras’tan ülkemize ithal edilen başlıca ürünlerse; halat ve ip söküntüleri, kakao, tütün, hurda kâğıt, tekstil ürünleri, canlı bitkiler ve elektrik iletkenleridir.
Müslümanların Durumu
Honduras topraklarının İslamiyet’le ilk temasının 19. yüzyılın sonlarında Ortadoğu coğrafyasından gelen Arap göçmenler aracılığıyla kurulduğu tahmin edilmektedir. Bunların önemli bir bölümü Arap Hristiyanlar olmasına rağmen içlerinde az sayıda Müslüman’ın da yer aldığı tahmin edilmektedir. Özellikle 1. Dünya Savaşı sonrasında Filistin’in Osmanlı Devleti’nin kontrolünden çıkmasının ardından Honduras’a önemli bir göç dalgası olmuş, ikinci göç dalgası ise 1948’deki Arap-İsrail Savaşı ardından gerçekleşmiştir. Böylece Honduras’ta bir Arap diasporası oluşmuştur. Bugün ülkede yaşayan Arap kökenlilerin sayısının 200.000 civarında olduğu tahmin edilmektedir.
Honduras’ta halkın dinî tercihlerine yönelik sağlıklı istatistikler bulunmamaktadır. Ülke nüfusunun %80’den fazlası Hristiyan olmakla birlikte, dinî tercihini belirtmeyen 1 milyondan fazla Honduraslıdan ne kadarının Müslüman olduğu net değildir. Ancak tahminler ülkede 10.000 ila 20.000 civarında Müslüman’ın yaşadığı yönündedir. Bunların önemli bir bölümünü Araplar oluşturmakta, az sayıda da yerli Müslüman bulunmaktadır. Öte yandan son yıllarda tüm Latin dünyada olduğu gibi Honduras’ta da İslamiyet’e olan ilgi giderek artmaktadır. Ülkede ilk İslami yapı 1984 yılında faaliyete geçmiştir. Günümüzde Honduras’ta Müslümanların ibadet, eğitim, kültür, dayanışma ve diğer alanlardaki ihtiyaçlarına yönelik çalışma yapan Honduras İslam Merkezi ve Honduras İslam Toplumu adında iki kuruluş bulunmaktadır.