Temel Göstergeler
Resmi AdıEkvator Ginesi Cumhuriyeti
Yönetim BiçimiBaşkanlık tipi cumhuriyet
Bağımsızlık Tarihi12 Ekim 1968 (İspanya’dan)
BaşkentMalabo (300.000)
Yüzölçümü28.051 km2
Nüfusu1,2 milyon (2018)
Nüfusun Etnik Dağılımı%85 Fang, %6,5 Bubi, %3,5 Mdowe, %5 diğer
İklimiÜlke genelinde tropikal iklim hâkimdir.
Coğrafi KonumuOrta Afrika’nın batısında yer alan Ekvator Ginesi, kuzeyden Kamerun, güneyden ve doğudan Gabon, batıdan Atlantik Okyanusu ile çevrilidir.
KomşularıPGabon (345 km), Kamerun (183 km), kıyı şeridi (296 km)
Dilİspanyolca, Fransızca ve yerel diller
Din%90 Hristiyan, %5 Müslüman, %5 yerel inançlar ve diğerleri
Ortalama Yaşam Süresi65 yıl (2018)
Okuma-Yazma Oranı%95,3 (2015)
Para BirimiOrta Afrika frangı (CFA)
Millî Gelir13,734 milyar dolar (2018 IMF)
Kişi Başı Ortalama Milli Gelir10.453 dolar (2018 IMF)
İşsizlik Oranı%8,6 (2014)
Enflasyon Oranı%0,7 (2017)
Reel Büyüme Hızı%-3,2 (2017)
Yoksulluk Oranı%44 (2011)
İhracat ÜrünleriHam petrol ve petrol gazları, asiklik alkoller, ağaç ve ağaç ürünleri, altın.
İthalat ÜrünleriDeniz araçları, yüzer vinçler ve sondaj makineleri, bira, kümes hayvanı eti, binek otomobil, inşaat malzemeleri, mobilya, izole edilmiş kablo ve teller, demir-çelik eşya, etil alkol, su, pirinç.
Başlıca Ticaret Ortaklarıİspanya, Çin, ABD, Singapur, Hindistan, Portekiz, Güney Kore, Hollanda, Fildişi Sahili.

Ülke Tarihi

Ekvator Ginesi topraklarının tarihi, başta Kamerun olmak üzere bölge coğrafyasının tarihi ile birlikte ele alınmaktadır. MÖ 2.000’li yıllarda Bantuların Nijerya ve Kamerun bölgesinden buraya göç ettikleri tahmin edilmektedir.

1472’de Hindistan’a gitme çabası içindeki Portekizli sömürgeci Fernando Po, Bioko Adası’na çıkmış ve bölgeye gelen ilk Avrupalı olmuştur. 18. yüzyılın sonlarına kadar Portekiz sömürgesi olarak kalan bölge Portekiz ve İspanya arasında imzalanan bir anlaşma ile 1778’de İspanya’ya bırakılmıştır. Bölge 1810’a kadar Güney Amerika’daki sömürge idaresi Buenos Aires merkezli Rio de la Plata tarafından yönetilmiştir. 19. yüzyılda Fransa ve İngiltere de bölgeye yönelik bazı girişimlerde bulunmuş ancak bölgedeki İspanyol hâkimiyeti devam etmiştir. 1904 yılında İspanya bölgeye İspanyol Ginesi ismini vermiş ve 1960’lara kadar burayı elinde tutmuştur. Bu süreçte ülkenin zengin kahve ve kakao varlıkları sömürülmüştür.

1963 yılında özerkliğini kazanan Ekvator Ginesi, 12 Ekim 1968’de tam bağımsızlığını kazanmıştır. İlk devlet başkanı Francisco Macías Nguema döneminde ülke kanlı bir kaos sürecine sürüklenmiş, 10 yıl devam eden bu süreçte nüfusun yaklaşık üçte biri ülkeyi terk etmek zorunda kalmıştır. Nguema 3 Ağustos 1979’da yeğeni Teodoro Obiang Mbasogo tarafından devrilerek öldürülmüştür. Yerine geçen Mbasogo da ülkeyi dikta rejimi ile yönetmiş ve bugüne kadar iktidarını korumuştur.

Siyasi Yapı

Ekvator Ginesi resmiyette demokratik yönetim biçimini benimsemiş gözükmekle birlikte, 40 yıldır tek parti tipi bir diktatörlükle yönetilmektedir. Başkan Teodoro Obiang Mbasogo 1979 yılından bu yana devlet başkanlığını elinde bulundurmaktadır. 1982 yılından başlayarak sonuncusu 2016’da gerçekleştirilen şaibeli altı seçimde de %95’in üzerinde oy alarak başkanlığını sürdürmüştür. Ülkede bir sonraki seçimlerin 2023 yılında yapılması öngörülmektedir. Devlet yönetimini elinde bulunduran Ekvator Ginesi Demokratik Parti (Partido Democrático de Guinea Ecuatorial-PDGE), 1991 yılına kadar ülkede tek parti olarak yer almıştır. Yedi yıllığına göreve gelen devlet başkanı geniş yetkilerle donatılmıştır. Aynı zamanda genelkurmay başkanı da olan devlet başkanı, yargı mensuplarını, başbakan ve yardımcısını atama yetkisine sahiptir. Yasama organı 70 sandalyeli senato ve 100 sandalyeli millet meclisidir. 2017 yılı kasım ayında gerçekleştirilen seçimlerde sandalyelerin tamamını iktidar partisi PDGE üyeleri almıştır. Bir sonraki seçimlerin 2023 yılında gerçekleştirilmesi planlanmaktadır. Ülke idari olarak yedi bölgeye ayrılmıştır.

Siyasi yapısı nedeniyle başta Avrupa ülkeleri olmak üzere pek çok devletle ilişkileri sorunlu olan Ekvator Ginesi’nde Avrupa devletlerinden yalnızca Almanya, İspanya ve Fransa’nın diplomatik misyonu bulunmaktadır. Sömürge döneminde yaşanan süreç nedeniyle de İspanya ile ilişkiler mesafelidir. Petrol endüstrisinde faaliyet gösteren küresel şirketlerin de etkisiyle ABD ile yakın ilişkileri olan Ekvator Ginesi’nde vizesiz seyahat hakkı yalnızca ABD vatandaşlarına tanınmaktadır.

Ekonomik Durum

Gerek yüzölçümü gerekse nüfus bakımından küçük bir ülke olmasına karşın, 1990’larda keşfedilen petrol rezervleri sayesinde Ekvator Ginesi son çeyrek yüzyılda büyük bir ekonomik büyüme gerçekleştirmiştir. Sahip olduğu petrol rezervi nedeniyle önemli miktarda dış yatırım çeken ülke, Afrika’nın en hızlı büyüyen ekonomilerinden biri hâline gelmiştir. Ülkede çoğunluğu ABD merkezli olan petrol şirketlerinin yatırımları 15 milyar doların üzerindedir.

1995-2007 yılları arasında ekonomisini 60 kat büyüten Ekvator Ginesi, 2000-2010 yılları arasında millî gelirini her yıl ortalama %17 arttırmayı başarmıştır. Tamamen petrole dayalı bir ekonomiye sahip olan ülkede petrol gelirleri millî gelirin %90’ını, ihracat gelirlerinin tamamına yakınını karşılamaktadır. Ekvator Ginesi’ndeki bu gelişme çevre ülkelerden göç almasını da beraberinde getirmiştir, ancak sektörün yüksek düzeyde istihdam olanağı sağlamaması ve gelir dağılımındaki adaletsizlik sebebiyle Ekvator Ginesi’nde halkın yarısına yakını hâlen yoksulluk sınırının altında yaşamaktadır.

Ülke halkının başlıca geçim kaynağı tarımdır. Petrol faaliyetleri ile birlikte tarım geri plana atılmışsa da geçimlik tarım halkın en önemli ekonomik faaliyeti olmaya devam etmektedir. Başlıca ürünler kahve, kakao, pirinç, manyok, patates ve muzdur. Ayrıca ormancılık ve hayvancılık faaliyetleri de yaygındır.

Petrole bağlı endüstriyel faaliyetler millî gelirin büyük bölümünü karşılamaktadır. Ülkede kereste imalatı yapılmakta, bunun dışında kayda değer bir sanayi faaliyeti bulunmamaktadır.

Ülke ekonomisinin petrol gelirlerine olan bağımlılığını azaltmak için ekonominin çeşitlendirilmesi için çalışmalar yapılmaktadır. Nüfusun ve nitelikli iş gücünün düşük oluşu sebebiyle bu yöndeki projeler henüz yeterli verimliliği sağlayabilmiş değildir. Öncelikli olarak ülkedeki altyapının güçlendirilmesi, sermaye birikimi, eğitim eksiğinin giderilmesi, sağlam bir finans ve bankacılık sisteminin tesisi gibi konulara odaklanılmıştır.

Dış ticarette düşük nüfusu ve yüksek petrol geliri sebebiyle büyük oranda fazla veren Ekvator Ginesi’nde toplam dış ticaret hacmi 2009-2014 yılları arasında 15-20 milyar dolar aralığında seyretmiş, bu tarihten itibaren küresel piyasalarda petrol fiyatlarının düşüşü ile ticaret hacmi 5-10 milyar dolar aralığına gerilemiştir. Son olarak 2018 yılında dış ticaret hacmi 6,4 milyar doları ihracat, 1 milyar doları ithalat olmak üzere toplamda 7,4 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. İhracat gelirlerinin yaklaşık %90’ı ham petrol ve petrol ürünlerinin satışından elde edilmektedir. Ekvator Ginesi’nin dış ticaretteki en önemli partneri ihracatta %30, ithalatta %20’leri bulan payı ile Çin’dir. Eski sömürgeci İspanya da ithalattaki %20’lik payıyla bir diğer önemli dış ticaret ortağıdır. Bu alanda öne çıkan diğer ülkeler ABD, Singapur, Hindistan, Portekiz, Güney Kore, Hollanda ve Fildişi Sahili’dir.

Türkiye ile İlişkiler

Türkiye ile Ekvator Ginesi arasındaki ilişkiler, son yıllarda olumlu yönde bir ivme yakalamıştır. İlki 2008’de Türkiye’de, ikincisi 2014’te Ekvator Ginesi’nde gerçekleştirilen Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi’nde devlet başkanlığı düzeyinde görüşmeler yapılmış, yine aynı yıl dönemin başbakanı Vicente Ehate Tomi, cumhurbaşkanlığı devir teslim töreni için ülkemize gelmiştir. Ekvator Ginesi’nin başkenti Malabo’da gerçekleştirilen II. Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi sonucunda iki ülke arasında ticaret, kültür, tarım, bürokrasi, eğitim gibi pek çok alanda anlaşmalar imzalanmıştır. Öte yandan 2018 yılında hizmete giren Malabo büyükelçiliğimiz ve 2009 yılından bu yana Bata şehrinde bulunan fahri konsolosluğumuz ülkeler arasındaki yakınlaşmaya katkı sağlamaktadır.

İki ülke arasındaki ticari ilişkilere bakıldığında gelişime açık bir potansiyel görülmektedir. 2000’li yılların ortalarına kadar 1 milyon doların altında olan toplam dış ticaret hacmi, bu tarihten itibaren büyük bir sıçrama gerçekleştirerek 2009’da 20, 2012’de en yüksek seviyesi olan 75 milyon dolara yükselmiştir. 2012’den sonra daha düşük seviyelerde seyreden ticaret hacmi, son olarak 2018 yılında tamamına yakını Türkiye’den Ekvator Ginesi’ne ihracat olmak üzere 31,5 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Türkiye’den Ekvator Ginesi’ne ihraç edilen başlıca ürünler; çimento, buğday unu, temizlik ürünleri, elektrik transformatörleri, su türbinleri, izole edilmiş tel ve kablolar, makarna, kümes hayvanı eti ve sudur. Türkiye’nin Ekvator Ginesi’nden yıllık ithalatı 1 milyon doların altında olduğundan kayda değer bir ithalat ilişkisinden bahsedilemez. İthal edilen belli başlı ürünler hurda demir ve ağaçtır.

Müslümanların Durumu

İslamiyet bugünkü Ekvator Ginesi topraklarına ilk olarak 11. yüzyılda Fas merkezli Murabıtlar Devleti zamanında ulaşmıştır. Takip eden süreçte de Nijerya bölgesinden gelen tüccarlar aracılığıyla Müslüman olanların sayısı artmıştır. 16. yüzyılda Kamerun’a yerleşen Fang halkının İslamiyet’i kabul etmesi ile birlikte bölgede İslamiyet kısmi bir yaygınlık kazanmıştır. Bununla birlikte gerek Osmanlı coğrafyasından gerek Afrika’daki Müslüman topluluklardan uzak olması sebebiyle Ekvator Ginesi’nde İslamiyet hiçbir dönemde genel bir yaygınlık kazanamamıştır. Öte yandan 19. yüzyılın ikinci yarısında başlayan İspanyol sömürgeciliği boyunca yürütülen Hristiyanlaştırma faaliyetleri ve ayrımcı politikalar nedeniyle Müslümanlar son derece sıkıntılı süreçlerden geçmiş, zaman zaman katliamlara maruz kalmışlardır.

Günümüzde Ekvator Ginesi’ndeki Müslümanların oranı %1-2 seviyelerinde gösterilse de gerçek oranın bunun çok üzerinde olduğu bilinmektedir. Bu oranı %20’lere kadar çıkartan veriler olmakla birlikte gerçekçi bir tahminle ülkedeki Müslümanların genel nüfusun %5 ila 10’unu teşkil ettiği söylenebilir. Ülkedeki Müslümanların çoğunu Fanglar oluşturmaktadır. Ayrıca son yıllarda çalışmak için Nijerya’dan buraya gelen Müslümanlar da bulunmaktadır. Ülkenin kuzey ve kuzeydoğu bölgesinde yoğunlaşan Müslüman halk, hâlen günlük hayattan siyasi temsile, eğitimden ticarete kadar pek çok alanda ciddi sıkıntılarla karşı karşıyadır. Müslümanların dinî meseleleriyle ilgilenmek üzere kurulan müftülük kurumunun devlet nezdinde gereken rağbeti görmemesi, ülke Müslümanlarının inanç ve ibadet özgürlüğü, siyasi hakları, dinî eğitim gibi temel meseleleri açısından sıkıntı doğurmaktadır.