Temel Göstergeler | |
Resmi Adı | Ekvador Cumhuriyeti |
Yönetim Biçimi | Başkanlık tipi demokrasi |
Bağımsızlık Tarihi | 24 Mayıs 1822 (İspanya’dan) |
Başkent | Kito (2 milyon) |
Yüzölçümü | 283.561 km2 |
Nüfusu | 17,1 milyon (2020) |
Nüfusun Etnik Dağılımı | %72 Mestizo, %7 Montubio, %7 Afro-Ekvadorlu, %7 yerliler (Amer-Indian), %6 beyazlar, %1 diğer |
İklimi | Kıyı şeridinde ve Amazon ormanlarında tropikal iklim, iç kesimlerde yükseltinin artması sebebiyle daha serin bir iklim hâkimdir. |
Coğrafi Konumu | Güney Amerika kıtasının batısında bulunan Ekvador, kuzeyden Kolombiya, güney ve doğudan Peru, batıdan Pasifik Okyanusu ile çevrili olup, ekvator çizgisi üzerinde yer almaktadır. |
Komşuları | Peru (1.529 km), Kolombiya (708 km), kıyı şeridi (2.237 km) |
Dil | İspanyolca, Quechua |
Din | %85 Hristiyan, %8 ateist, %7 diğer |
Ortalama Yaşam Süresi | 77,5 yıl (2020) |
Okuma-Yazma Oranı | %92,8 (2017) |
Para Birimi | ABD doları |
Millî Gelir | 93,708 milyar dolar (2020 IMF) |
Kişi Başı Ortalama Milli Gelir | 5.316 dolar (2020 IMF) |
İşsizlik Oranı | %6,6 (2020) |
Enflasyon Oranı | %0.4 (2017) |
Reel Büyüme Hızı | %0 (2019) |
Yoksulluk Oranı | %25 (2019) |
İhracat Ürünleri | Ham petrol, muz, kabuklu deniz hayvanları, konserve balık, çiçek, kakao, petrol yağları, altın |
İthalat Ürünleri | Mineral yakıtlar, taş kömürü yağı, motorlu taşıtlar ve otomobiller, tıbbi ilaç, doğal gaz, telefon cihazları, soya fasulyesi, hayvan yemleri, buğday |
Başlıca Ticaret Ortakları | ABD, Çin, Kolombiya, Panama, Brezilya, Peru, Meksika, Şili, Rusya |
Ülke Tarihi
Ekvador topraklarının bulunduğu coğrafyadaki ilk yerleşimler M.Ö. 15 binlere kadar gitmektedir. Köklü medeniyetlere ev sahipliği yapan bu coğrafyaya ait izler Avrupa sömürgeciliği ile büyük oranda yok edildiyse de, bugün elde kalan bulgular Amerika yerlilerinin burada çok önemli devlet tecrübelerinin bulunduğunu göstermektedir. Çeşitli yerli unsurlara ev sahipliği yapan bu bölge ve çevresi, 15. yüzyılda Orta Amerika’nın en büyük devleti olan İnka İmparatorluğu sınırları içerisinde yer almış, daha sonra 16. yüzyılda İspanya tarafından işgal edilerek sömürgeleştirilmiştir.
Sömürge dönemi boyunca büyük zulümlere maruz kalan Ekvador’dabağımsızlık mücadelesi, 19. yüzyılın ilk çeyreğinde başlamış ve 1820’de Guayaquil İspanya sömürgesinden bağımsızlık kazanan ilk Ekvador şehri olmuştur. 24 Mayıs 1822 tarihinde ise bugünkü Kolombiya, Panama, Ekvador ve Venezuela, “Büyük Kolombiya” çatısı altında bağımsızlıklarını ilan etmişlerdir. 1830 yılında bu birliğin dağılması ile Ekvador müstakil bir devlet olarak teşekkül etmiştir.
Ekvador 1940’lı yıllardan itibaren sınır sorunları sebebiyle Peru ile savaşırken, Batı yarımkürenin bu en uzun süreli sınır antlaşmazlığı 26 Ekim 1998 tarihinde imzalanan antlaşma ile sonlandırılmıştır. 1972-79 yılları arasında askerî cunta rejimi ile yönetilmiş, 1980’lerden itibarense çok partili demokratik hayata geçmiştir.
Siyasî Yapı
Başkanlık tipi demokrasi ile yönetilen Ekvador, anayasal düzene sahip bir cumhuriyettir. Ülkede yasama organı 137 üyeli ulusal meclis, yürütme organı ise 15 bakandan oluşan hükümettir ve devlet başkanı yürütmenin başıdır. Devlet başkanı ve yardımcısı dört yılda bir gerçekleştirilen seçimlerle belirlenirken, milletvekili seçimleri de başkanlık seçimleri ile birlikte gerçekleştirilmektedir.
Ülkede 2007 yılından beri Vatan Koalisyonu iktidarda olup, 2007-2017 yılları arasında devam eden Rafael Correa’nın döneminin ardından, Şubat-Nisan 2017 tarihlerinde iki tur şeklinde gerçekleştirilen seçimlerin galibi yine aynı partiden Lenin Moreno olmuş ve Ekvador’un yeni devlet başkanı olarak Mayıs 2017’de göreve başlamıştır.
Ekonomik Durum
Ülkede 1999-2000 yıllarında yaşanan ekonomik kriz ve sonrasında geçilen dolarizasyon politikaları, Ekvador ekonomisinin 2000’li yıllardaki genel seyrini belirlemiştir. Ülkede gelir eşitsizliği ve yoksulluk oranı son derece yüksektir.Yerel para birimi olarak ABD dolarının kullanılması bağımsız bir ekonomi politikasını olanaksız kılmaktadır. Öte yandan her yıl giderek artan dış borçlar da ülkenin geleceği açısından büyük bir sorun teşkil etmektedir. 2018 yılı itibariyle toplam kamu borcu 48 milyar dolar olup, bunun 14 milyar doları iç, 34 milyar doları dış borçtur. Dış borçlarda 7 milyar dolarla en büyük alacaklı Çin’dir. 2017 yılında AB ile imzalanan serbest ticaret antlaşmasının ülke ekonomisine yeni açılımlar sağlaması hedeflenmektedir.
Ekonomisi büyük oranda petrol üretimi ve ihracatına dayalı olan Ekvador, bir OPEC üyesidir ve Güney Amerika kıtasının Venezuela ve Brezilya’dan sonra üçüncü büyük petrol üreticisi konumundadır. Ancak son yıllarda uluslararası piyasalarda petrol fiyatlarının düşmesi ülke ekonomisini ciddi biçimde etkilemiş, ABD dolarının yükselmesi de bu süreçte tetikleyici rol oynamıştır.
Kamu gelirlerinin yarısını, ihracat gelirlerinin üçte birini karşılayan petrol dışında diğer önemli gelir kaynakları başta muz olmak üzere kahve, kakao, kabuklu deniz hayvanları ve balık gibi tarım ve hayvancılık ürünleridir. İstihdamın %26’sı tarım alanından karşılanmasına karşın, sektörün millî gelire yansıması son derece düşüktür. Yine de Ekvador’un dünyanın en önemli muz tedarikçilerinden biri olması, ülke ekonomisi açısından önemli bir göstergedir. Tarım ve balıkçılık dışında ülkedeki diğer önemli bir sektör de turizmdir.
Yıllık dış ticaret hacmi 2010’lu yılların başlarında 50 milyar dolara kadar yükselen Ekvador’da, 2014 yılında petrol fiyatlarının düşmesi dış ticaret hacmini 40 milyar doların altına düşmesine yol açmıştır. Son olarak 2017 yılında 19.1 milyar doları ihracat, 19.8 milyar doları ithalat olmak üzere dış ticaret hacmi 38.9 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. En önemli ihracat ürünü ham petrol olup, onu sırasıyla kabuklu hayvanlar, muz, konserve balık, çiçek, petrol yağları ve kakao takip etmektedir. Başlıca ithalat kalemleri ise petrol yağları, motorlu taşıtlar, ilaç, doğalgaz ve telefon cihazlarıdır. Ekvador’un en önemli ticaret ortağı ihracatta %30’u, ithalatta %20’yi aşan payı ile ABD’dir. Dış ticaretteki diğer önemli partnerler Çin, Kolombiya, Vietnam, Peru, Şili, Brezilya, Panama ve Rusya’dır.
Türkiye ile İlişkiler
Türkiye ile Ekvador ilişkileri, tarihî ve coğrafî bağların zayıflığı sebebiyle yakın döneme kadar sınırlı düzeyde kalmıştır. Son yıllarda gerçekleştirilen üst düzey ziyaretler ve imzalanan antlaşmalarla ikili ilişkilerde olumlu bir ivme yakalanmıştır. Bu kapsamda önce 2009 yılında Ekvador, ardından 2012 yılında da Türkiye, büyükelçiliklerini hizmete açmıştır. Öte yandan 2012 yılında dönemin Ekvador Devlet Başkanı Rafael Correa’nın ülkemizi ziyareti ve ardından Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’ın 2016 yılında gerçekleştirdiği Ekvador ziyareti de bu noktada önemli katkılar sağlamıştır.
İki ülke arasındaki ticarî ilişkilere bakıldığında, yıllık ticaret hacminin 150 milyon dolar seviyelerinde inişli çıkışlı bir grafik takip ettiği görülmektedir. 2013 yılında 177 milyon dolarla en yüksek seviyesine ulaşan ticaret hacmi, 2017 yılında 38 milyon doları Türkiye’den Ekvador’a ihracat, 100 milyon doları ithalat olmak üzere 138 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Türkiye Ekvador’a makine, demir-çelik, gemi vinçleri, beyaz eşya, temizlik kağıtları, çikolata ve sert kabuklu meyve ihraç ederken, Ekvador’dan başta muz olmak üzere, altın, kahve, çay, balık yağları ve ahşap eşya ithal etmektedir. Dünyanın en büyük muz ihracatçısı olan Ekvador, aynı zamanda Türkiye’nin muz ithalatının %80’den fazlasını da tek başına karşılamaktadır.
İki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesinde, 2016 yılında Ekvador’da gerçekleşen deprem felaketi sonrasında Türkiye devleti ve halkının uzattığı dostluk elinin de büyük katkısı olmuştur. İkili ilişkilerdeki bu olumlu havanın bir sonucu olarak yakın gelecekte iki ülke arasında yeni ticaret antlaşmalarının imzalanması ve Türk şirketlerinin Ekvador’da yürüttüğü projelerin sayısının artması beklenmektedir.
Müslümanların Durumu
İslamiyet’le tarih boyunca yaygın ve kitlesel bir ilişki kurmamış olan Ekvador’daki ilk Müslümanların, Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı coğrafyasından, Filistin, Suriye, Mısır ve Lübnan’dan göç ederek buraya gelen Araplar olduğu tahmin edilmektedir ki sayıları son derece sınırlıdır. Bu ilk Müslümanların ilerleyen yıllarda büyük oranda yerli halkla karışarak melezleştiği tahmin edilmektedir. 1940’li yıllarda etnik temele dayanan “Lecla” adlı bir yapı teşkil edilmiş, daha sonra bu yapının ismi “Arap Klübü”ne çevrilmiştir. Öte yandan özellikle 90’lı yıllardan itibaren Mısır, Pakistan, Liberya, Gana ve Nijerya gibi ülkelerden gelerek ABD’ye geçiş için Ekvador’u kullanan çok sayıda Müslüman olmuştur. Günümüzde Ekvador’da 5 bin civarında Müslüman yaşadığı tahmin edilmektedir. Bunların yarısını yerli Ekvadorlular, diğer yarısını ise ülkeye göç yoluyla gelen diğer Müslümanlar oluşturmaktadır.
Ülkede İslam dini ile ilgili çalışmalar büyük oranda 1994 yılında hizmete açılan Ekvador İslam Merkezi tarafından sürdürülmektedir. Merkezin başında bulunan Yahya JuanSuquillo, 80’li yıllarda Müslüman olmuş bir Ekvadorludur. 2009 yılında dünyanın en etkili 500 Müslümanı arasında gösterilen Suquillo liderliğinde devam eden çalışmalarıyla Ekvador İslam Merkezi ibadet mekanlarının oluşturulması, dinî eğitim faaliyetlerinin sürdürülmesi, dinî yayınların tercüme edilmesi, konferans ve seminer gibi salon organizasyonlarının tertip edilmesi, helal gıda konusunda çalışmalar yapılması gibi pek çok alanda hizmet vermektedir. Bu çalışmalar neticesinde özellikle son yıllarda ülkedeki Müslümanların sayısında hızlı bir artış gözlemlenmektedir. Türkiye’deki bağımsız sivil toplum kuruluşları da sürdürdükleri projelerle bu sürece önemli katkılar sunmaktadır.