Temel Göstergeler
Resmi adıÇad Cumhuriyeti
Yönetim biçimiBaşkanlık Sistemi
BaşkentEncemine
Bağımsızlık tarihi11 Ağustos 1960 (Fransa'dan ayrıldı)
Yüzölçümü1.284.000 km²
Coğrafi konumuOrta Afrika'da denize kıyısı olmayan bir kara ülkesidir. Kuzeyde Libya, batıda Nijer, Nijerya ve Kamerun, güneyde Orta Afrika Cumhuriyeti ve doğuda Sudan ile komşudur.
İklimiGüneyde tropikal iklim, kuzeyde çöl iklimi hâkimdir.
Doğal kaynaklarıPetrol, uranyum, natron, kaolin, balık (Çad Gölü)
Nüfusu12.075.985  (2017 verisi)
Nüfusun etnik dağılımıÇad Arapları, Saralar, Mabalar, Kanembular, Tebular
Din%60 İslam, %35 Hristiyanlık, %5 diğer dinler 
DillerFransızca, Arapça
Nüfus artış oranı%1,86 (2017)
Ortalama yaşam süresi50,6 yıl
Bebek ölüm oranı95.06 ölüm/1,000 doğan bebek (2001 tahmini)
HIV virüsü taşıyanların sayısı2.800 (2016 verisi)
Milli Gelir11.9 milyar dolar (2016 verileri)
Kişi Başı Ortalama Milli Gelir 2,400 dolar
Para BirimiFCFA frank
Reel büyüme oranı %-6,4 (2016 yılı verileri)
Enflasyon oranı%-1,1 (2016 yılı verileri)
Yoksulluk oranı%46,7 (2011 yılı verileri)
İhracat ürünleriPamuk, tekstil, büyükbaş hayvan
Tarım ürünleriPamuk, darı, pirinç, patates, manyok, yer fıstığı
Arazi yapısıMerkezde geniş, kuru ovalar, kuzeyde çöller, kuzeybatıda dağlar, güneyde düzlükler yer almaktadır.
Doğal afetler Kuzeyde sıcak, kuru, tozlu rüzgârlar ortaya çıkmaktadır. Periyodik kuraklıklar ve çekirge istilaları diğer felaketlerdendir.
Okur-yazar oranı15 yaş ve üzeri için;  toplam nüfus: %22,3, erkek: %31,3, kadın: %14 (2016)

Ülke Tarihi

Ülke adını bir zamanlar Afrika'nın ikinci büyük gölü olan ve şimdi normal büyüklüğünün %10'una kadar küçülen Çad Gölü'nden almıştır. Bazı kaynaklar, birtakım yazarların ülkeyi "Afrika'nın ölü kalbi" olarak isimlendirmesinin nedenini söz konusu durumla ilişkilendirir.

Borkou-Ennedi-Tibesti bölgelerinde bulunan arkeolojik çalışmalar M.Ö. 2000 yıllarında bölgede insan yerleşimi olduğuna dair ait kanıtlar ortaya koymuştur. Ancak, bilim adamları Çad'ın  kuzeyindeki mükemmel iklim ve çevre koşullarını göz önüne alarak yerleşim tarihini M.Ö. 7000 yılına dek indirmektedir. Medeniyetlerin kesişme noktası olan Çad’ın bilinen en eski uygarlığı Sao’lara aittir.  Ardından Kanem İmparatorluğu kurulmuştur.  M.S. 1000'li yıllara dek Sahra ticaret yollarını elinde tutan imparatorluk, Müslüman Araplar tarafından yıkılmıştır. 20. yüzyılda Fransız sömürgesi olan ülkede keten üretimi teşvik edilmiştir. 

19. ve 20. yüzyıllarda Fransız sömürgeciler bölgeye askeri güçlerini göndermeye başladılar. 4 Şubat 1894'te de Fransız, İngiliz ve Alman sömürgeciler aralarında anlaşma yaparak Çad gölü çevresini paylaştılar. Bu paylaşım esnasında bugünkü Çad toprakları Fransa'ya verildi. Müslümanlar uzun süre vatanlarını kahramanca savunduysalar da, Fransızlar bölgedeki önemli merkezleri ele geçirerek birçok yerel yönetimi ortadan kaldırmışlardı. 1911'de Fransa  Çad'ı  tamamen ele geçirdi.

Fransız araştırmacılar Çad'ın tarihini Fransa'nın burayı işgal ettiği yıldan başlatırlar ve öncesini bir vahşet olarak nitelerler. Oysaki Fransızların Çad'ı işgaliyle birlikte bu ülkede bir kara dönem, bir vahşet dönemi başlamış, çok sayıda camiyi ve medrese Fransızlar tarafından yıkılmıştır. İslâmi eğitimin tamamen yasaklandığı Çad'da bütün dini cemiyetler de işgal güçleri tarafından kapatılmıştır. Çok sayıda ilim adamını işkenceyle öldürüldüğü bu dönem içerisinde, Müslüman kadınlar rencide edilmiş, yüzlerce insan Fransız zulmünden kurtulmak için çeşitli yerlere göç etmek zorunda kalmıştır. Fransızların Müslüman ilim adamlarını ve dinlerine bağlı Müslümanları yok etme girişimindeki amacı Çadlılara dinlerini öğretecek, İslâm'ı hakkıyla bilen tek bir kişiyi dahi hayatta bırakmamak, Müslümanları dinlerinden habersiz bir hale getirdikten sonra onları ya Hristiyanlaştırmak ya da  eski putperest adetlerine geri dönmelerini sağlamaktı. Bu amaçla, Çad'ın güneyinde yaşayan putperestlerle işbirliği yapmış, izledikleri siyasi ve ekonomik politikalarında Müslümanları daima ikinci plana atmışlardır.  Bütün bu olanlar, ülkedeki ekonomik dengenin Müslümanların aleyhine bozulmasına neden olmuş, mevcut istikrarsız durum sonraki yıllarda da katlanarak artmıştır.

1944 yılına gelindiğinde, Çad'a Fransa'ya bağlı bir deniz aşırı ülke statüsü verilmiştir. Bahse konu durum, Çad'a kısmi özerklik verilmesi anlamı taşıyordu. Ancak dışişlerinde Fransız denetimi devam edecekti. 1947'de Fransa'nın denetiminde ilk genel seçim yapıldı. Seçim sonrasında oluşturulan parlamentoya seçilenlerin büyük çoğunluğu Fransa yanlılarıydı. 1947'de seçim yapılmasına rağmen Çadlılar ilk hükümetlerini ancak on yıl sonra yani 1957'de kurabilmişlerdir. Söz konusu hükümetin başına da Batı Hindistan'dan gelerek Çad'a yerleşmiş olan ve Fransa'ya bağlılığıyla bilinen Gabriel Lisette getirilmişti. Onun hükümetinde görev alanlar da hep Fransa'ya yakınlıklarıyla bilinen, Fransa'nın çıkarlarını gözeteceklerine kesin gözüyle bakılan kimselerdi. Yani Fransa'nın çıkarlarını koruma görevi artık Çadlılara verilmişti. Aynı yıl yine Gabriel Lisette tarafından Çad İlerleme Partisi adlı bir parti kuruldu.

1958'de Fransa devlet başkanı General de Gaulle Batı Afrika'daki Fransız kolonilerinden tam bağımsızlık ya da içişlerinde bağımsız olup dışişlerinde Fransa'ya bağlı kalma durumlarından birini seçmelerini istedi. Çad'daki Fransız yanlısı hükümet göstermelik bir referandum sonrasında halkın ikinci şıkkı seçtiğini ileri sürerek dışişlerinde Fransa'ya bağlı kalma kararı aldı. Mayıs 1959'da gerçekleştirilen seçimler sonrasında Çad İlerleme Partisi parlamentoda çoğunluğu elde etti ve ardından François Tombalbaye'nin başbakan, yukarıda sözü edilen Gabriel Lisette'in de başbakan yardımcısı olduğu bir hükümet kuruldu. Ancak arkasından gelen siyasi kargaşa dolayısıyla 11 Ağustos 1960'ta Çad'a tam bağımsızlık verildi.

Siyasi Durum

11 Ağustos 1960 tarihinde bağımsızlığını kazanan ülkenin ilk devlet başkanı Çad İlerici Partisi'nin başkanı PPT'nin lideri François Tombalbaye olmuştur. Tek parti rejiminden rahatsız olan Müslümanlar iki yıl sonra ayaklanmış ve ülkede iç savaş çıkmıştır. Diktatör Tombalbaye 1975 yılında tahttan indirilip öldürülmüştür. 1979'da isyancılar başkenti ele geçirince ülkede istikrar yeniden bozulmuştur. Bu dönemde Fransızların ülkedeki varlığı da tehlikeye düşmüş, ek olarak bir de Libya ordusu Çad'ı işgal girişiminde bulunmuş, Libya - Çad savaşı başlamıştır. 

Fransız destekli Hissène Habré'nin seçilmesi, Libya ordusunun ülkeden çıkarılmasını sağlanmışsa da, Habre'nin diktatörlüğünde en az 40.000 kişi katledilmiştir. Habre generali İdris Debi'nin 1990 yılında diktatörü devirmesiyle bugüne gelinmiştir. İdris Debi, Mart 1991'de bir geçiş hükümeti oluşturdu ve bu hükümet hâlen işbaşındadır. 2001, 2005 ve 2006 yıllarında düzenlenen başkanlık seçimlerini kazanan Debi ülkenin tekrar iç savaşa sürüklenmesine engel olamamıştır. Birleşmiş Milletler etnik şiddetin gittikçe arttığı ülkede Darfur'da gerçekleşen soykırıma benzer olayların yaşanabileceğine dikkat çekmiştir  Sudan destekli Birleşik Değişim Cephesi silahlı güçleri 1 Şubat 2008 günü Massaguet bölgesinde İdris Debi'ye bağlı kuvvetlere üstünlük sağlayarak 2 Şubat 2008 günü başkent Encemine’ye girmiş, ABD ve Fransa gibi Batı ülkeleri büyükelçiliklerinin tahliye hazırlıklarına başlamışlardır.

İktisadi Durum

Çad Cumhuriyeti, en az gelişmiş ülkelerden biridir. Ülke, altın ve uranyum madenleri bakımından zengindir. Ancak ülkenin yeterli imkânları olmadığı için sınırlı oranda bu madenlerden faydalanabilmektedirler. Ülkede, 2003’ten beri önemli sayılabilecek miktarda petrol üretilmeye başlanmıştır.

Çad nüfusunun %85’inin geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Canlı hayvan, pamuk ve Arap sakızı önemli ihracat ürünlerindendir.

Türkiye-Çad İlişkileri

16. yy’da başlayan Türkiye ile Çad ilişkileri günümüzde halen sürmektedir. Cumhuriyet dönemi, Çad ile siyasi ilişkiler, 1969’da Nijerya’daki Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği'nin Çad’a akredite olmasıyla devam etmektedir. Son dönemde Çad ile ikili ilişkilerde önemli mesafeler alınmıştır. Yapılan ziyaretler neticesinde çeşitli anlaşmalar imzalanmıştır. 2015 yılında “Türkiye-Çad Karma Ekonomik Komisyonu Birinci Dönem Toplantısı” Ankara’da yapılmıştır.

12 Aralık 2013 tarihinde Türk Hava Yolları, İstanbul ile Encemine arasında doğrudan seferlere başlamıştır. Çadlı öğrencilere her sene devlet bursu verilmektedir.