Temel Göstergeler
Resmi AdıBhutan Krallığı
Yönetim BiçimiMeşruti Monarşi
Bağımsızlık Tarihi8 Ağustos 1949
BaşkentTimpu (115 Bin)
Yüzölçümü38.394 km2
Nüfusu800 Bin (2018)
Nüfusun Etnik Dağılımı%50 Ngalop (Bhote), %35 Nepalli, %15 yerli veya göçmen kabileler
İklimiÜlkenin güneyinde tropikal, orta kesimlerde karasal iklim görülürken, kuzey kesimlerde Himalayar’ın etkisi ile kışlar çok şiddetli geçmektedir.
Coğrafi KonumuGüney Asya’da Hindistan ile Çin arasında yer almaktadır.
KomşularıHindistan (659 km), Çin (477 km)
DilDzongkha, Sharchhopka, Lhotshamkha, Bumthangkha, Nepalce. Ayrıca ülkede onlarca lehçe konuşulmaktadır. İngilizce yaygın olarak konuşulmaktadır.
Din%75 Budizm, %22 Hinduizm, %3 Diğer
Ortalama Yaşam Süresi71.1 Yıl
Okuma-Yazma Oranı%64.9 (2015)
Para BirimiNgultrum
Millî Gelir2.627 Milyar Dolar (2018 IMF)
Kişi Başı Ortalama Milli Gelir3.215 Dolar (2018 IMF)
İşsizlik Oranı%3.2 (2017)
Enflasyon Oranı%5.8 (2017)
Reel Büyüme Hızı%7.4 (2017)
Yoksulluk Oranı%12 (2012)
İhracat ÜrünleriFerro alyajlar, elektrik enerjisi, karbürler, alçı taşı, dolomit, hindistancevizi, çimento, kakule
İthalat ÜrünleriPetrol yağları, binek otomobiller, su tribünleri, metal işleme cihazları, telefon cihazları, demir ürünleri, iş makinaları, taşkömürü
Başlıca Ticaret OrtaklarıHindistan, Tayland, Nepal, Güney Kore, Japonya, Almanya, Çin, Singapur

Ülke Tarihi  

Bhutan tarihi hakkındaki bilgiler, konuyla ilgili kaynakların 1827 yılında gerçekleşen yangında yok olması sebebiyle oldukça kısıtlıdır. Bölgede yapılan arkeolojik araştırmalarda M.Ö. 2 binli yıllara ait kalıntılara ulaşılmıştır. 7. yüzyılın başlarından itibaren Tibet bölgesinden gelen Budizm etkisi ülke tarihinin seyrinde oldukça etkili olmuştur. Merkezî bir yönetimin bulunmadığı ilk dönemlerden sonra 9. yüzyıldan itibaren bölgede küçük monarşiler görülmeye başlanmıştır. Bunlar içerisinde en dikkate değer olanı Bumthang Krallığı’dır. Öte yandan bölge 11. Yüzyıldan itibaren Tibet-Moğol istilasına sahne olmuştur.

17. ve 18. yüzyıllarda Tibet güçlerinin Bhutan’ı ele geçirme çabaları tam olarak başarıya ulaşamamışsa da bölge yaklaşık 300 yıl Tibet’in “ikili yönetim sistemi” ile idare edilmiştir.

1772 yılından itibaren Bhutan toprakları İngiliz işgali ile karşı karşıya kalırken, bu tarihten itibaren İngiltere bölgedeki hakimiyetini adım adım güçlendirmiştir. Takip eden yaklaşık bir buçuk asırlık süreç, İngiltere ile diğer bölgesel güçler arasındaki sınır anlaşmazlıkları ve hakimiyet mücadelesi şeklinde devam etmiştir. 17 Aralık 1907 tarihinde Bhutan Krallığı’nın kurulması ile ülkede monarşik yapı tesis edilmiştir. İngiltere’nin Tibet’i işgal etmesinden çekinen Çin Tibet’i işgal etmiş, Bhutan ve Nepal üzerinde de hak iddia etmiştir. Bu gelişme Bhutan’ı İngiltere’ye yaklaştırmış ve 8 Ocak 1910’da imzalanan Punakha Antlaşması ile Bhutan iç işlerinde bağımsız özerk bir statü kazanmıştır.

Birinci Dünya Savaşı’nı takip eden süreç, ülkede merkezî otoritenin tesisi ve modernleşme çabası içerisinde geçmiş, bu süreçte Bhutan’ın Hindistan karşısındaki statüsü meselesi de ileri bir tarihe bırakılmıştır. İngiltere 1947’de Hindistan’la birlikte Bhutan topraklarından da çekilmiş ve böylece Bhutan’ın İngiltere karşısındaki statüsünü Hindistan devralmıştır. Ancak iki ülke arasındaki bu statü 8 Ağustos 1949 tarihinde imzalanan antlaşma ile yürürlüğe girmiştir.

Siyasî Yapı

Meşruti monarşi ile yönetilen Bhutan, içişlerinde bağımsız olmakla birlikte dışişlerinde 1910-1949 yılları arasında İngiltere’ye, o tarihten itibaren de Hindistan’a bağlı olmuştur. Ülkede 2008 yılında kabul edilen anayasa ve gerçekleştirilen seçimlerle meşruti monarşiye geçilmiştir.

Devlet yönetiminin başında kralın yer aldığı ülkede, yürütme organını başbakan ve bakanlardan oluşan hükümet temsil etmektedir. Kral mecliste çoğunluğu oluşturan partinin genel başkanını başbakan olarak atamakta, başbakan da on adet bakanla hükümeti oluşturmaktadır. Görev süresi beş yıl olan hükümette başbakan en fazla iki dönem görev yapabilmektedir. Halihazırda başbakanlık görevini Kasım 2018’den bu yana Lotay Tshering sürdürmektedir. Monarşi kalıtsal olup parlamentonun üçte iki çoğunluğu ile kaldırılabilir özelliğe sahiptir. Tahtta Aralık 2006’dan bu yana, Kral Jigme Khesar Namgyel Wangchuck oturmaktadır.

Yasama organı 55 üyeli ulusal meclis ve 25 üyeli senato olmak üzere iki kanattan oluşan parlamentodur. Meclis üyeleri doğrudan halk tarafından seçilmekte olup, senato üyelerinin 20’si halk tarafından ve her bir idari bölgeden birer adet seçilmekte, kalan beşi ise kral tarafından atanmaktadır. Ülkede son seçimler Nisan 2018’de gerçekleştirilmiştir ve bir sonraki seçimlerin 2023’te yapılması planlanmaktadır.

Ekonomik Durum

Nüfus ve yüzölçümü bakımından dünyanın küçük ülkeleri arasında yer alan Bhutan’ın ekonomisi de buna paralel düzeydedir. Bununla birlikte ülke 2000’li yıllardan bu yana ekonomik açıdan hızlı bir büyüme trendine girmiştir. Son on yılda ortalama %6’nın üzerinde büyüme oranı yakalayan Bhutan’da bu durumun en önemli nedeni, ülke ekonomisi açısından hayati öneme sahip hidroelektrik santrali projelerinin hayata geçirilmesidir. Siyasî açıdan olduğu gibi ekonomik açıdan da Hindistan’a bağımlı olan Bhutan, ürettiği elektrik enerjisinin önemli bir bölümünü de Hindistan’a satmaktadır.

Bhutan’ın başlıca geçim kaynağı, ülkede halkın yarısından fazlasının istihdam alanı olan tarımdır. Başlıca ürünler pirinç, mısır, kök bitkiler ve narenciyedir. Ayrıca ormancılık ve hayvancılık da yaygın geçim kaynakları arasındadır.

Ülkenin dağlık yapısı ve arazi şartlarının ağırlığı, ulaşım ve altyapı sorunları doğurduğunda Bhutan’da sanayi faaliyetleri ağır ve sınırlı düzeyde işlemektedir. Ülkenin sahip olduğu büyük enerji potansiyeli sebebiyle son yıllarda yatırımlar ağırlıklı olarak hidroelektrik santrallerinin yapımına ayrılmaktadır. Ancak zorlu arazi şartları sebebiyle yatırım projeleri oldukça yavaş ilerlemektedir. Bu nedenle ülke, sahip olduğu enerji potansiyelinin halihazırda son oldukça küçük bir kısmını kullanabilmektedir. Yine de enerji ihracatı toplam ihracat gelirlerinin %40’ını ve millî gelirin %25’ini karşılamaktadır.

Bhutan’ın dış ticaret hacmi son yıllarda 1 ila 1.5 milyar dolar aralığında seyretmektedir. En önemli ihracat ürünleri elektrik enerjisi ve ferro alyajlar olup bu ikisi ihracatın dörtte üçünden fazlasını karşılamaktadır. Diğer başlıca ihracat kalemleri ise karbürler, alçı taşı, dolomit, hindistancevizi, çimento ve kakuledir. Başlıca ithalat ürünleri ise petrol yağları, binek otomobiller, su tribünleri, metal işleme cihazları, telefon cihazları, demir ürünleri, iş makinaları ve taşkömürüdür. Bhutan diğer alanlarda olduğu gibi dış ticarette de Hindistan’a bağımlıdır. Hindistan’ın ithalattaki ve ihracattaki payları %80’in üzerindedir. Dış ticaretteki diğer aktörler ise Tayland, Nepal, Güney Kore, Japonya, Almanya, Çin ve Singapur’dur.

Türkiye ile İlişkiler

Türkiye Bhutan’ı bağımsızlığın ardından resmî olarak tanımış olsa da, iki ülke arasındaki ilişkilerin tesis edilmesi çok daha geç bir dönemde gerçekleşmiştir. Ülkeler arasındaki ilk resmî imzalar 2012 yılı Eylül ayında BM Genel Kurulu sırasında atılmıştır. Ülkelerin bir diğerinde henüz diplomatik misyonları bulunmamakta olup, Türkiye’nin Yeni Delhi Büyükelçiliği Bhutan’a akreditedir. İki ülke arasında bugüne kadar devlet başkanlığı düzeyinde bir ziyaret gerçekleşmemiştir; bununla birlikte 2010’lu yıllarda bakanlıklar düzeyindeki ziyaret ve temaslar başlangıç düzeyindeki ilişkileri bir sonraki seviyeye taşıma misyonu üstlenmektedir. Öte yandan 2009 yılında gerçekleşen sel felaketi sebebiyle Türkiye’nin Bhutan’a yaptığı yardımlar da iki ülke arasındaki yakınlaşmaya katkı sağlamıştır.

İki ülke arasındaki ticarî ilişkiler, gerek Bhutan’ın nüfus ve ekonomi bakımından küçük bir ülke oluşu, gerek Hindistan endeksli dış ticareti ve gerek ulaşım maliyetleri nedeniyle oldukça sınırlı seviyede seyretmektedir. Bununla birlikte, iki ülke arasında 2000’li yılların başlarında kayda değer bir rakama tekabül etmeyen dış ticaret hacmi, 2017 yılı itibariyle 2 milyon dolar seviyelerine çıkmıştır. Türkiye’den Bhutan’a ihraç edilen başlıca ürünler beyaz eşya, şofben, mermer traverten ve kireçli taşlar, mobilya ürünleri ve aksamı; başlıca ithalat ürünü ise ferro alyajlardır.

Müslümanların Durumu

Bhutan resmî din olarak Budizm’i benimsemiş bir ülkedir. Halkın dörtte üçünün Budist olduğu ülkede, ikinci yaygın inanış Hinduizm’dir. İslamiyet’in Güney Asya coğrafyasına çok erken dönemlerden itibaren ulaşmış olduğu bilinmekle birlikte, Bhutan bölgesi ile ilgili bilgiler oldukça sınırlıdır. Yine de Bhutan topraklarındaki Müslüman varlığının yüzlerce yıllık köklü bir geçmişi olduğu açıktır.

Günümüzde ülkedeki Müslüman nüfusu tam olarak bilinmemektedir. Batılı araştırma şirketlerinin verileri ülkedeki Müslümanların sayısının 7 bin civarında olduğunu gösterse de, gerçekten Bhutan’da bu sayının çok üzerinde Müslümanın yaşadığını söylemek yanlış olmayacaktır. Gerçekçi bir değerlendirme ile ülkedeki Müslümanların sayısının en az 10 bin olduğu ve nüfusun %1’den fazlasına tekabül ettiği kabul edilebilir.

Son yıllarda Güney Asya bölgesinde Müslümanlara yönelik Budist zulmü, ülkedeki Müslümanların kendilerini gizlemelerine ya da ülkeyi terk ederek komşu ülkelere göç etmek zorunda kalmalarına yol açmıştır. Nitekim Myanmar’da Arakan ve Tayland’da Patanili Müslümanlara yönelik Budist zulmü, öte yandan Hindistan ve Çin’de Müslümanlara yönelik olumsuz politikalar birlikte değerlendirildiğinde, Bhutan’ın Müslümanlar açısından dünyanın en sorunlu coğrafyalarından birinin tam ortasında yer aldığı görülecektir. Ancak gerek küçük bir ülke oluşu, gerek Müslüman sayısının azlığı sebebiyle Bhutan Müslümanları İslam dünyasının gündeminde yeterince yer almamaktadır.