Temel Göstergeler
Resmî AdıBelarus Cumhuriyeti
Yönetim BiçimiBaşkanlık tipi demokrasi
Bağımsızlık Tarihi25 Ağustos 1991 (SSCB’den)
BaşkentMinsk (Nüfusu: 2.000.000)
Yüzölçümü207.600 km2
Nüfusu9.500.000 (2021)
Nüfusun Etnik Dağılımı%83,7 Belaruslu, %8,3 Rus, %3,1 Polonyalı, %1,7 Ukraynalı, %3,2 diğer.
İklimiKışlar soğuk, yazlar serin ve yağışlıdır. Kara ve deniz iklimi arasında geçişkenlik gösterir.
Coğrafi KonumuBir Doğu Avrupa ülkesi olan Belarus’un kuzey ve doğusunda Rusya, batısında Polonya, kuzeyinde Litvanya ve Letonya, güneyinde ise Ukrayna yer almaktadır.
KomşularıRusya (1312 km), Ukrayna (1111 km), Litvanya (640 km), Polonya (418 km), Letonya (161 km).
DilRusça (resmî), Belarusça (resmî)
Din%55 Hristiyan, %41 dinsiz, %4 diğer.
Ortalama Yaşam Süresi74 yıl (2021)
Okuma-Yazma Oranı%99,8 (2018)
Para BirimiBelarus rublesi
Millî Gelir60,725 milyar dolar (2021 IMF tahmini)
Kişi Başı Ortalama Milli Gelir6487 dolar (2021 IMF tahmini)
İşsizlik Oranı%1,8 (2021)
Enflasyon Oranı%5,6 (2021)
Reel Büyüme Hızı%1,2 (2019)
Yoksulluk Oranı%5 (2019)
İhracat ÜrünleriKimyasal gübreler, süt ürünleri, ağaç, mineral yakıtlar, motorlu taşıtlar ve traktörler, sığır eti, mobilya, kara taşıtları için yedek parça.
İthalat ÜrünleriOtomobil, kara taşıtları için yedek parça, telefon cihazları, tıbbî ilaç, hurda demir-çelik, elektrikli cihazlar, inşaat malzemeleri, motor, meyve.
Başlıca Ticaret OrtaklarıRusya, Polonya, Çin, Litvanya, Almanya.


Ülke Tarihi

Bugünkü Belarus topraklarında yapılan arkeolojik kazılar, bölgedeki ilk yerleşimleri MÖ 2 ila 5 binli yıllara tarihlendirmektedir. Slavlar bölgeye MS 5. yüzyılda gelmiş, Hun ve Avar akınlarına karşın varlıklarını korumuşlardır. 9. yüzyılda bölgede İsveç prenslikleri kurulmuş, ancak 10. yüzyılda hakimiyet Kiev Prensliği’ne geçmiştir. Bu yüzyılda Bizans İmparatorluğu’nun etkisiyle Hristiyanlaştırılan bölge, 13. yüzyılda Moğol istilalarından etkilenmiş ancak daha sonra Litvanya Büyük Dükalığı’na katılmıştır. Yüzyıl sonlarında, 1386’da Dük’ün Polonya Kralı olması ile iki ülke arasında başlayan siyasi yakınlık 16. yüzyıl ortalarında Lublin Birliği adıyla tescillenmiş ve 18. yüzyıl sonlarına kadar devam edecek Lehistan-Litvanya birliği tesis edilmiştir. Bu süreçte 15. yüzyılın sonlarından itibaren, daha sonra Rusya Çarlığı’na dönüşecek olan Moskova Büyük Dükalığı’nın bölgeye yönelik tehditleri de giderek artmıştır.

16. yüzyılın ortalarında Rusya’nın, 17. yüzyıl ortalarında da Rus Kazaklarının, birkaç yıl gibi geçici süreler için ele geçirdiği Belarus toprakları, bunun dışında Lublin Birliği içinde varlığını sürdürmüş ve 17. yüzyıl ortalarına kadar genel itibariyle gelişim göstermiştir. 18. yüzyıl başlarındaki İsveç işgali, İsveç’in Rusya’ya yenilmesiyle son bulsa da bölge büyük yıkıma uğramıştır. Yüzyılın son çeyreğinde Polonya’nın Rusya, Prusya ve Avusturya arasında bölüşümü ile önce 1772’de Belarus’un doğusu, 1793 ve 1795’te de merkezi ve batısı Rusya Çarlığı’nın hakimiyeti altına girmiştir.

Birinci Dünya Savaşı’na kadar Rusya Çarlığı toprağı olarak kalan Belarus, savaş sırasında Almanlar tarafından işgal edilmiş ve burada Beyaz Rusya Halk Cumhuriyeti adıyla bir devlet kurulmuştur. Ancak Almanya’nın savaşı kaybetmesinin ardından SSCB işgali ile 1919’da önce Beyaz Rusya Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti kurulmuş, ardından aynı yıl bölge Litvanya ile birleştirilerek kısa adı Litbel olan Litvanya-Beyaz Rusya Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’ne dönüştürülmüştür. Aynı yıl Polonya ile SSCB arasında başlayan ve 18 Mart 1921 tarihinde imzalanan Riga Antlaşması’na kadar süren savaş esnasında, pek çok bölge gibi bugünkü Belarus toprakları da birkaç kez el değiştirmiştir. Antlaşma sonrasında Belarus’un batısı Polonya’ya bırakılırken geri kalanı SSCB’ye bağlı bir cumhuriyet olmuştur.

İkinci Dünya Savaşı’nın ilk safhasında, 1939 yılında, Almanya’nın Polonya’yı işgali üzerine SSCB, Belarus’un Polonya’da kalan kısımlarına girerek burayı kendi topraklarına katmış, savaşın ilerleyen aşamalarında bölge iki yıl süreyle Alman işgaline maruz kalmış, 1944’te ise Polonya’ya bırakılan küçük bir kısmı dışında tüm Belarus SSCB’ye dahil edilmiştir. Soğuk Savaş yıllarında Sovyetler Birliği içinde yer alan Belarus, Sovyetler Birliği’nin dağılma sürecine girmesi üzerine 27 Temmuz 1990’da bağımsızlık beyannamesi yayınlamış ve 25 Ağustos 1991 tarihinde de tam bağımsızlık ilan edilmiştir.

Bağımsızlık sonrası süreçte 1994 yılında yeni anayasa yürürlüğe girmiş ve devlet başkanlığı görevi Belarus cumhurbaşkanına verilmiş, yapılan seçimlerde işbaşına gelen Aleksander Lukaşenko günümüze kadar iktidarını korumayı başarmıştır.

Siyasî Yapı

Belarus, Sovyetler Birliği’nin dağılması üzerine 25 Ağustos 1991 tarihinde bağımsızlığını kazanmış, başkanlık tipi demokrasi ile yönetilen bir devlettir. ABD başta olmak üzere Batı ülkeleri Belarus’taki yönetimi diktatörlük olarak tanımlamaktadır.

Devlet yönetiminin başında bulunan başkan 5 yılda bir gerçekleştirilen seçimlerle işbaşına gelmektedir. Anayasanın kabul edilip yürürlüğe konduğu 1994 yılından bu yana devlet başkanlığı görevini Aleksander Lukaşenko sürdürmektedir. 1996’da gerçekleştirilen bir referandumla, 1999’da yapılması gereken seçimlerin 2001 yılında yapılmasına karar verilmiş, takip eden süreçte, sonuncusu 2020’de olmak üzere yapılan beş seçimden galip ayrılan Lukaşenko iktidarını korumayı başarmıştır. Ayrıca 2004 yılındaki referandum devlet başkanlığında dönem sınırını ortadan kaldırmıştır. 2020 yılında yapılan son seçimlerde Lukaşenko oyların %80’ini almıştır. Seçimlerden önce Lukaşenko yönetimine yönelik olarak başlayan gösteriler, seçimlere şaibe karıştığı iddiasıyla daha da büyüyerek ülke çapında gösterilere dönüşmüşse de takip eden süreçte Lukaşenko yönetimi kontrolü ele alarak iktidarını korumayı başarmıştır. Ancak ülke yönetimine yönelik son yıllarda giderek artan muhalif hareketlerin önümüzdeki yıllarda ülkeyi siyasi bir krize sürüklemesi ihtimal dahilindedir.

Yürütme organı devlet başkanı tarafından atanan başbakan liderliğindeki bakanlar kuruludur. Ülkede başbakanlık görevini Haziran 2020’den bu yana Roman Golovchenko sürdürmektedir. Yasama organı ise 110 sandalyeli Temsilciler Meclisi ve 64 sandalyeli Cumhuriyet Konseyinden oluşan iki kanatlı Parlamentodur. Ülkede son Temsilciler Meclisi seçimleri Kasım 2019’da gerçekleştirilmiştir.

Ekonomik Durum

Belarus ekonomisi devlet kontrolündedir ve Rusya’ya büyük oranda bağımlıdır. Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra ülke daha önce olduğu gibi Rusya’dan düşük fiyatla ham petrol alıp rafine ederek Avrupa’ya satmaya devam etmiştir. 2000’li yılların başlarında petrol fiyatlarındaki artışla birlikte ekonomide yüksek büyüme oranları yakalanmış, ancak 2011 yılında ülke ekonomik krize sürüklenmiştir. Takip eden süreçte büyüme oranlarında büyük düşüş yaşanmıştır.

Ülkede bankacılık sektörünün dörtte üçünü kamu bankaları oluşturmaktadır. Benzer şekilde millî gelirin dörtte üçü de devlete ait kamu işletmelerince sağlanmaktadır. Sovyetler Birliği döneminden kalan ve uzun yıllardır ekonomiyi taşıyan sanayi tesis ve ekipmanları artık eskimeye başlamıştır ve yenilenmeye ihtiyaç duymaktadır. Sanayinin millî gelirdeki payı %40’ın üzerindedir. Petrol dışında öne çıkan sanayi kolları; tekstil, beyaz eşya, otomotiv, gübre ve metaldir.

Dış ticarette ülke büyük oranda Rusya’ya bağımlıdır. Toplam dış ticaret hacmi petrol fiyatlarındaki düşüş nedeniyle 2012 yılından itibaren büyük düşüş yaşamıştır. 2012 yılında 92 milyar dolara kadar çıkan toplam dış ticaret hacmi, 2019 yılında 22,5 milyar doları ihracat, 31,6 milyar doları ithalat olmak üzere toplamda 54,1 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir.

Başlıca ihracat ürünleri; kimyasal gübreler, süt ürünleri, ağaç, mineral yakıtlar, motorlu taşıtlar ve traktörler, sığır eti, mobilya ve kara taşıtları için yedek parçadır. İthalat ürünleri ise otomobil, kara taşıtları için yedek parça, telefon cihazları, tıbbî ilaç, hurda demir-çelik, elektrikli cihazlar, inşaat malzemeleri, motor ve meyvedir. Belarus’un dış ticaretteki en önemli partneri Rusya’dır. Rusya gerek ihracat gerek ithalatta toplam hacmin yarısını karşılamaktadır. Dış ticarette öne çıkan diğer ülkelerse Polonya, Çin, Litvanya ve Almanya’dır.

Türkiye ile İlişkiler

Türkiye ile Belarus arasındaki ilişkiler, Belarus’un bağımsızlığını ilan ettiği 1991 yılından bu yana olumlu düzeyde ve güçlenerek sürmektedir. Belarus’un bağımsızlığını tanıyan ilk devletin Türkiye olması bu açıdan önemlidir. Türkiye’nin Minsk Büyükelçiliği ve Belarus’un Ankara Büyükelçiliği faaliyette olup Belarus’un ülkemizde ayrıca İstanbul’da başkonsolosluğu, Adana, Antalya, Bursa, İzmir ve Alanya’da da fahrî konsoloslukları bulunmaktadır.

2010’lu yıllarda ikili ilişkilerde önemli adımlar atılmıştır. 2016 yılında R. Tayyip Erdoğan’ın başkent Minsk’e gerçekleştirdiği ziyaret, Türkiye’den Belarus’a başkanlık düzeyinde yapılan ilk ziyaret olmuştur. Bu ziyaret esnasında inşaatına 2003 yılında başlanan ve 2013’te Türkiye tarafından üstlenilerek tamamlanan Minsk Camii’nin açılışı yapılmış ve iki ülke arasındaki ilişkileri güçlendirecek 9 antlaşma imzalanmıştır. 2019 yılında ise bu kez Belarus Devlet Başkanı Aleksander Lukaşenko ülkemize bir ziyaret gerçekleştirmiş ve bu ziyaret esnasında da 6 sözleşme imzalanmıştır.

İki ülke arasındaki ticarî ilişkiler de son yıllarda ivme kazanmıştır. Toplam dış ticaret hacminin yarım milyar doların üzerine çıkmasının ardından önümüzdeki yıllarda 1 milyar dolar seviyesinin yakalanması sürpriz olmayacaktır. Son olarak 2019 yılında karşılıklı dış ticaret hacmi 531 milyon doları Türkiye’den Belarus’a ihracat, 125 milyon doları ithalat olmak üzere toplamda 656 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Ayrıca Belarus’ta faaliyet gösteren 50 civarında Türk şirketi bulunmakta ve bu şirketlerin üstlendiği yatırımların değeri 1,5 milyar dolara yaklaşmaktadır. Belarus’un bağımsızlığını ilan ettiği tarihten bu yana Türk inşaat şirketleri değeri 1 milyar doları bulan 50 kadar projeyi tamamlamıştır. Türkiye’den Belarus’a ihraç edilen başlıca ürünler domates, üzüm, sebze-meyve, tekstil ürünleri ve kara yolu taşıtlarıdır. Belarus’tan ülkemize ithal edilen başlıca ürünlerse kimyasal gübre, demir-çelik ve sentetik filamentlerdir.

Müslümanların Durumu

Belarus’ta İslamiyet’in kökenleri oldukça eskiye dayanmaktadır. 14. yüzyılda Altınorda Devleti’nden göç ederek bu bölgeye gelen Lipka Tatarları burada kalıcı olmuş ve askerlik, tarım, hayvancılık ve ticaretle meşgul olmuşlardır. Lipkaların bir kısmı 17. ve 18. yüzyıldaki iki farklı göç dalgası ile Osmanlı topraklarına göç etmişse de bir kısmı o dönemdeki Lehistan topraklarında yaşamaya devam etmiştir. Bu unsurlar günümüzde Polonya, Litvanya ve Belarus’ta varlıklarını sürdürmektedir.

Ülkedeki Müslümanlar, Sovyetler Birliği döneminde büyük sıkıntılar yaşamış, Kuran-ı Kerim yasaklanmış, camiler de yakılıp yıkılmıştır. 2016 yılında Türkiye’nin gayretleri ile tamamlanan ve Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan tarafından açılışı yapılan Minsk Camii, 1962 yılında Sovyet ordusu tarafından yıkılan cami esas alınarak inşa edilmiştir.

 Günümüzde Belarus’ta yaşayan Müslümanların sayısına ilişkin kesin bir veri bulunmamakla birlikte, ülkede 50 bin civarında Müslüman bulunduğu ifade edilmektedir. Ülkedeki İslamî kuruluşlar bu sayının 100 bin civarında olduğunu iddia etmektedir. Belarus’ta günümüzde Minsk Camii dışında Smilovichi, Ivye, Slonim, Novogrudok, Kletsk gibi bölgelerde pek çok camii bulunmaktadır. Devlet yönetiminin Müslümanlara karşı genel itibariyle ılımlı yaklaştığı görülmektedir. Ayrıca 2005 yılında Danimarka’da başlayarak tüm Avrupa’ya yayılan Hz. Muhammed’le ilgili karikatür krizinde, karikatürleri Belarus’ta yayınlayan gazetenin editörü “dini nefreti kışkırtmak” gerekçesiyle üç yıl hapis cezasına çarptırılmış, bu ceza tüm Avrupa’da söz konusu süreçte verilen tek ceza olarak bir istisna teşkil etmiştir.